Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12235 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19631 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/237577MAHKEMESİ : Karşıyaka 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 23/03/2010NUMARASI : 2009/844 (E) ve 2010/200 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Şikayetçinin, elektrik, telefon, su faturalarının tahsilatını yapan işyerinin bulunduğu, işyerini sanığa 15.000 TL bedelle devrettiği, bu amaçla sanığın 15.000 TL bedelli senedi imzalayıp şikayetçiye verdiği ve aralarında ön satış sözleşmesi yaptıkları, dükkanı içindeki malzemelerle birlikte sanığa teslim ettiği, sanığın daha sonra elektrik, su, telefon faturalarının tahsilatını yapıp şikayetçinin kullandığı Faturabank isimli tahsil makbuzlarını kullanarak tahsil ettiği paraları ilgili kurumlara yatırmadığı ve üzerine geçirdiği, yaklaşık 5000 TL tutarında tahsil edilen parayı şikayetçinin mağdur olan kişilere daha sonra ödediği, sanığın bu eylemiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın savunması, katılan ve tanık beyanı, senet fotokopisi, ön satış sözleşmesi, ödeme belgeleri ile tüm dosya kapsamına göre, olayın şikayetçi ile sanık arasında hukuki ihtilaf niteliğinde olduğu gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı gerekçe mahkumiyet hükmü kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.