,Tebliğname No : 11 - 2010/262072MAHKEMESİ : Kayseri 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 01/03/2010NUMARASI : 2009/1186 (E) ve 2010/149 (K)Suç : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanık G.. Ö..'ın, kendisini S.. A.. olarak tanıtan ve G.. Ö..'ın beyanına göre gerçek adı "Aylin" olan meçhul bayanın, şikayetçi C.. E..'in dükkanından 3.912 TL değerinde beyaz eşya satın aldığı ve eşyaların borcuna karşılık 03/02006 düzenleme tarihli bonoyu borçlu olarak S.. A.. sahte ismi ile adresini de yanlış göstererek imzaladığı, aynı bonoyu sanığın da ismini G.. Ö..olarak yazıp imzaladığı, asıl borçlunun bulunmaması üzerine, G.... Ö.. adına icra takibi yapıldığında ise şüphelinin adının Gazi değil, Günfer olduğunun tespit edilmesi ile şikayetçi ve katılanı dolandırdığı iddia edilen somut olayda;1-Sanığın toplumda Gazi ismiyle bilinmesi, toplumda bilinen ismiyle bonoyu imzalamış olması, isminin altında yazılı adresin sanığın gerçek iş adresi olması, icra takibine karşı itiraz yolun gitmeyerek borcunu kabul etmesi ve maaşına konulan haciz ile borcu ödemeye başlamış olması karşısında sanığın hileli hareketle sanığı dolandırdığı ve sanığın dolandırıcılık kastı ile hareket ettiği yönünde delil bulunmadığı anlaşılmakla, sanık hakkında beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi,2-Kabule göre;Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde adli para cezası belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 17/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.