Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1203 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8230 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehin etmesi, tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Avukat olan sanığın, mesleği gereği katılanın tahsil edilmesi amacı ile kendisine verdiği senetleri usul ve yasalara uygun yöntemlerle işlem yapmadan tahsil etmesine rağmen müvekkili olan katılana paranın bir kısmını verip geri kalanını uhdesinde tuttuğu olayda, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu sisteminde, ertelemenin sadece hapis cezaları bakımından öngörüldüğü, adli para cezalarının ise erteleme kapsamı dışında tutulduğu gözetilmeden, sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının TCK’nın 51. maddesi gereğince ertelenmesine karar verilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde g??sterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesine rağmen, adli para cezasının belirlenmesi sırasında, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeye dayanarak tam gün sayısının asgari hadden uzaklaşılması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılığın aynı Kanunun 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün olduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "60 gün”, “50 gün”, “1000 TL" adli para cezası ibarelerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün" ve “4 gün”, 80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27/01/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.