Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11940 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 19390 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/240816MAHKEMESİ : Kayseri 2. Sulh Ceza MahkemesiTARİHİ : 18/12/2009NUMARASI : 2007/727 (E) ve 2009/1628 (K)Suç : Bedelsiz senedi kullanma Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Bedelsiz senedi kullanma suçunun oluşabilmesi için;sanığın elinde borçlusunca bedelinin tamamı yada kısmen ödenmiş bir senet olmalı ve bunu kısmen veya tamamen ödenmemiş gibi tahsile sokması veya bir başkasına devretmesi gerekmektedir. Borcun bir bölümü ödenmiş ve geri kalan miktar için elinde tuttuğu senedi, tümü veya kalandan fazla miktarı için kullanan sanığın fiili de bedelsiz senedi kullanma suçunu oluşturacaktır.Termal Turizm İnşaat Sanayi Ticaret Anonim Şirketi'nin yetkilisi olan sanığın katılanla devre tatil sözleşmesi yaptıkları, katılanın, bu hizmet karşılığı sanığa on iki adet ve toplam 3.250 TL bedelli senet verdiği, senetlerin bir kısmının bedelinin ödenmesine ve taraflar arasında geri kalan senetlerin de geçersiz olduğu hususunda protokol yapılmasına rağmen, sanığın senetleri başkasına ciro ettiği, ciro ile senetleri alan kişinin de senedi icra takibine koymak suretiyle, sanığın bedelsiz senedi kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda,Katılan hakkında, suça konu senetle ilgili olarak 20/06/2006 tarihinden önce icra takibi başlatıldığı, katılanın yapılan bu takip neticesinde ilgili icra dairesine 04/08/2006 tarihinde ödeme yaptığı, bu şekilde yapılan icra takibinden haberdar olan katılanın, altı aylık şikayet süresi geçtikten sonra, 13/03/2007 tarihinde sanık hakkında şikayetçi olduğu dikkate alınarak, şikayete tabi olan bedelsiz senedi kullanma suçu nedeniyle, 5237 sayılı TCK'nın 156. maddesi kapsamında ve aynı Kanun'un 73/4 ile 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince, şikayetin süresinde yapılmadığı gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devam etmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.