Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11900 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18958 - Esas Yıl 2012
Tebliğname No : 11 - 2010/248907MAHKEMESİ : Saray Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 13/05/2010NUMARASI : 2009/228 (E) ve 2010/219 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli,olayın özelliği,fiille olan ilişkisi,mağdurun durumu,kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; emlakçılık yapan sanığın olay tarihinde farklı zamanlarda kendisine arsa almak için gelen müştekilerden M..'e .. ada .. parseli 6.500 TL, T..'e .. pafta .. parseli 6.200 TL Olcay'a .. pafta .. parseli 7.000 TL,Mustafa'ya .. parseli 7.500 TL bedel karşılığında satarak parasını aldığı karşılığında aynı miktarlar senetleri teminat olarak düzenlemek suretiyle katılanlara verdiği,noterden satış vekaleti vererek kendisine ait olmayan arsaları tapu kaydını devredemeyeceği halde satarak menfaat temin ettiğinin iddia edildiği olayda,Diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak,1-) Sanığın savunmasında ..ada olarak geçen arazinin 21 dönüm ve .. paydan oluştuğunu her payın 200-250 metre kare olup asıl sahibi H..U..'dan bu yeri satın aldığını ve katılanlara sattığını, hepsinin arsasının farklı olduğunu ifade etmesi ve mahkemece getirtilen tapu kayıt örneğinin ..ada .. parselin H.. U.. adına kayıtlı, 198 metre kare olduğu yazılı olması karşısında, öncelikle .. sayılı adaya kayıtlı diğer parsellere ilişkin tapu kayıtlarının istenilmesi, savunmada adı geçen H.. U.. ve kayıt sahibi görülen H.. U..un çağrılarak bilgilerinin alınması, arazinin tapuda müstakil parsellere ayrılıp ayrılmadığı imar ve parselasyon durumunun ne olduğu açıklığa kavuşturularak sonucuna göre olayda dolandırıcılık suçunun unsurlarının bulunup bulunmadığı hususunun ve sanığın hukuki durumunun tayin ve taktirinin gerektiği gözetilmeden eksik soruşturmayla yazılı şekilde hüküm kurulması,Kabule göre,2-) TCK'nın 51/2 maddesinde yer alan 'cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir' hükmünün aynı zamanda, 168. maddesi gereğince cezadan indirim sebebi olduğu, kanuni bir indirim sebebinin aynı zamanda hapis cezasının infaz edilmiş sayılmasını gerektirecek erteleme şartı olarak belirlenmesinin mümkün olmadığının gözetilmemesi,3-) Kurulan hükümlerde, hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi, 4-) 08.02.2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanunun 562. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesi uyarınca; hükmolunan cezanın tür ve süresine göre “ hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağı” hususunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 16/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.