Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1185 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 24139 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : TCK'nın 157/1, 61/8, 53/1. maddeleri gereğince mahkumiyetSanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:Sanığın yokluğunda verilen hükme ilişkin gerekçeli kararın, sanığa 7201 sayılı Tebligat Kanununun 35. maddesine göre tebliğ edildiği 28/02/2011 tarihinde sanığın ..... E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan tutuklu bulunduğu anlaşıldığından, 03/10/2011 tarihli temyiz dilekçesinin süresinde olduğu kabulü ile 13/10/2011 tarihli ek karar kaldırılarak yapılan incelemede;Sanığın nakliye işi yapan katılanı telefonla arayıp, ..... İline yükü olduğunu söylediği, kabul etmesi üzerine katılanı tekrar arayarak, .....benzin istasyonunda bir kişinin kendisine makine parçası vereceğini, parça parasını eşyayı teslim eden şahsa vermesini, geldiğinde taşıma ücreti ile birlikte söz konusu parayı da ödeyeceğini söylediği, katılanın söylenilen yere giderek makine parçalarını aldığı ve karşılığında 860 TL verdiği, daha sonra tüm aramalarına rağmen sanığa ulaşamadığı, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın suçun sübutuna ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan, sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmetten bulunmaktan yoksun bırakılmaya ilişkin hak yoksunluğunun aynı maddenin 3. fıkrasına göre koşullu salıverilme tarihinden itibaren uygulanmayacağı gözetilmeden, alt soyu dışındaki kişileri de kapsayacak şekilde 53/1-c maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmedilmesi,Sanık hakkında belirlenen temel gün adli para cezasının, para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesi olan TCK'nın 52/2. maddesi yerine TCK'nın 61/8. maddesinin yazılması,Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak, yeniden yargılanmayı gerektirmeyen bu hususlarda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasından, 5237 sayılı Kanun'un 53. maddesinin c bendinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK'nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın (c) bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" ibaresinin ve hüküm fıkrasından, “TCK'nın 61/8. maddesi” ibaresinin tamamen çıkartılarak yerine “TCK'nın 52/2. maddesi" ibaresinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.