Tebliğname No : 11 - 2010/187984MAHKEMESİ : Uşak 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 29/12/2009NUMARASI : 2008/181 (E) ve 2009/455 (K)Suç : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;Failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçu, TCK’nın 158/1-f maddesinde düzenlenmiştir. Maddenin gerekçesinde de; “Dolandırıcılık suçunun, bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenmesi de,birinci fıkranın (f) bendinde bu suçun bir nitelikli unsuru olarak kabul edilmiştir. Bilişim sistemlerinin,banka veya kredi kurumlarının,özellikle bu kurum ve kuruluşları temsil edenlerin,kurum ve kuruluşları adına hareket eden kişilerin, başkalarını kolaylıkla aldatabilmeleri bir güven kurumu olan bu kuruma güvenin sarsılması bu kurumların araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu, nitelikli hâl saymıştır.Bilişim sisteminin aldatılmasından söz edilemeyeceği için, ancak bu sistemin araç olarak kullanılarak bir insanın aldatılması yani dolandırılması halinde bu bendin uygulanması mümkündür. Aksi halde yani sisteme girilerek bir kişi aldatılmayıp sistemden yararlanılarak çıkar sağlanmışsa bilişim suçu veya bilişim sistemi kullanılmak suretiyle hırsızlık suçunun oluşması söz konusu olacaktır.Bilişim sisteminden maksat, verileri toplayıp, yerleştirdikten sonra bunları otomatik işlemlere tâbi tutma olanağını veren manyetik sistemlerdir. Günümüzde bilişim sistemleri ile sesli-görüntülü haberleşme, elektronik imzanın kabulü,yeni ticari ilişkiler,internet bankacılığı hizmeti ile para transferleri ve bunlar gibi pek çok yenilik toplumsal hayata girmiş, bilişim gerek iş gerekse günlük hayatta vazgeçilemeyecek kadar önemli bir noktaya ulaşmış, bilişim teknolojileri daha hızlı ve ucuz bir nitelik arz etmesi nedeniyle,klasik yöntemlere nazaran daha fazla tercih edilir duruma gelmiştir. Bu sistemlerin güvenle kullanılması, aynı anda hızlı ve kolayca birçok kişi tarafından ulaşılması ve diğer taraftaki failin kontrol imkanını azaltması nedeniyle nitelikli hal sayılmıştır.Banka ya da kredi kurumlarının araç olarak kullanıldığından söz edilebilmesi için,dolandırıcılık fiili gerçekleştirilirken bankaların olağan faaliyetlerinden ya da bu faaliyeti yürüten sujelerden hileli araçlar kullanılarak yararlanılması veya banka ve kredi kurumlarının olağan faaliyetleri nedeniyle üretmiş oldukları maddi varlıkların suçta araç olarak kullanılarak haksız çıkarın elde edilmesi gerekir. Bankaların,ödeme aracı olarak kullanılması halinde bu fıkra uygulanamayacaktır.Sanıklar H.. G.. ve A.. Y..'ın, keşidecisi R.. Y.. olan 2500 TL bedelli çalıntı çeki vadesi gelmediği için kırdırmak amacıyla şikayetçi M.. G..'ün yanına şikayetçinin tanıdığı tanık R.. B.. vasıtasıyla geldikleri, şikayetçiden paraya ihtiyacı olduklarını beyan ederek para istedikleri, daha sonra da aldıkları 2500 TL karşılığında ellerinde bulunan suça konu çalıntı çeki sanıklardan Hakan'ın ciro etmek suretiyle şikayetçiye verdiği, şikayetçinin yanından ayrılırlarken kısa bir süre sonra parayı ödeyeceklerini söyledikleri, ancak parayı ödememeleri nedeniyle şikayetçinin çeki bankaya ibraz ettiğinde çalıntı olduğunu anladığı somut olayda; suça konu çekin şikayetçi Ö.. A..'dan çalındığının, hırsızlıkla ilgili Ö.. A..'ın kolluk güçlerine müracaatta bulunduğunun; ayrıca çekin ödenmemesiyle ilgili Edremit 2. Asliye Hukuk Mahkemesince 2005/93 Değişik İş Esas ve 2005/47 Karar numarasıyla 11.07.2005 tarihinde tedbir kararının verilmiş olduğunun anlaşılması karşısında; hırsızlıkla ilgili soruşturma sonucu dava açılıp açılmadığı açılmış ise kararın ne olduğu, suça konu çek hakkında Ticaret Mahkemelerince çek iptal kararı verilip verilmediği hususları araştırılıp tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun değerlendirilmesi yerine yazılı şekilde eksik incelemeyle karar verilmesi,Kabule göre de;Dolandırıcılık suçundan hüküm kurulurken haksız menfaat miktarının 2.500 TL olduğu, adli para cezasının 5237 sayılı TCK'nın 158/1-f, son maddesi gereğince haksız menfaat miktarının iki katından az olamayacağı gözetilmeden temel adli para cezasının 250 gün yerine 125 gün olarak belirlenip adli para cezasının sonuç olarak 4.160 TL yerine 2.080 TL olarak tayini suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık A.. Y.. müdafii ve sanık H.. G..'nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.