Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11532 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18220 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/280260MAHKEMESİ : Ankara 23. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 15/12/2009NUMARASI : 2009/423 (E) ve 2009/1258 (K)Suç : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanığın yokluğunda verilen mahkûmiyet hükmünün, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edilerek kesinleştirildiği, ancak kararın tebliğ edildiği 12/01/2010 tarihinde sanığın başka bir suçtan cezaevinde bulunduğu anlaşılmakla; sanığa yapılan tebligatın usulsüz olup, sanık müdafiinin eski hale getirme ve temyiz isteğinin haklı, temyizin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilerek, temyizle birlikte eski hale getirme istekleri hakkında karar verme görevin de Yargıtay'ın ilgili dairesi bulunduğundan, mahkemece verilen 27/09/2009 ve 19/10/2010 tarihli kararların yok hükmünde sayılarak yapılan temyiz incelemesinde;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Katılan şirkette sözleşmeli olarak iç anadolu bölge saha müdürü olarak bir süre çalışan sanığın, avans olarak aldığı 2.668.60 TL para ile kredi kartı harcamalarına ilişkin dökümleri şirkete iade etmeyerek güveni kötüye kullandığı iddia edilen olayda; dosya kapsamına göre, sanığın katılan şirkette 01/09/2006 tarihinde işe başlayıp 20/12/2006 tarihinde işten ayıldığı şirketin muavin defter kaydı itibariyle belirtilen ödemenin 15/01/2007 tarihinde yapıldığının anlaşılması ve sanığın savunmasında üzerine atılı suçu işlemediğini ve avans alındığı iddia edilen tarihde katılana ait şirkette çalışmadığını beyan etmesi karşısında, gerçeğin şüpheye yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması bakımından; suça konu paranın ne zaman ve ne amaçla verildiğinin araştırılması, sanık tarafından kullanılan kredi kartı dökümlerinin ilgili bankadan celbedilip katılanın yetkilisi olduğu şirkete ait tüm defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.