Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11504 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18386 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/225729MAHKEMESİ : Bursa 8. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/03/2010NUMARASI : 2009/399 (E) ve 2010/253 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için;failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, mağdurun durumu, fiille olan ilişkisi, kullanılan hilenin şekli, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Sanık D.. A.. ve İ.. A..’ın katılanın rent a car işi yapan işyerine gelerek kendilerini S..Y.. ve T.. B.. olarak tanıtıp araç kiraladıkları, birkaç defa kiralanan aracı geri getirdikleri, suç tarihinde Akhisar’ a gitmek üzere tekrar araç kiraladıkları, ancak aracı teslim tarihinde iade etmedikleri, telefonla kendilerine ulaştığında işlerinin uzadığını daha sonra getireceklerini söyleyip katılanı oyaladıkları, bu şekilde sanık Dilek ve hakkında verilen hüküm temyize gelmeyen sanık İsmail’in kendilerini sahte kimlikle sahte isimlerle tanıtıp katılandan araba kiralayıp arabayı geri vermedikleri dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia edilen olayda;Sanık Dilek’in 05.01.2010 tarihinde alınan savunmasında, şizofren hastası olduğunu, % 70 iş göremez raporu bulunduğunu beyan ettiği ve buna ilişkin raporunu sunması karşısında, sanığın suç tarihi itibariyle TCK'nın 32. maddesi gereğince, akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin önemli derecede azalmış olup olmadığı yönünde Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi sağlık kurulundan ya da Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınarak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken Kayseri Eğitim ve Araştırma Hastanesinden alınan rapora dayanılarak eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince diğer yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.