MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar verme HÜKÜM : DüşmeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu, başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanılış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder.Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır.Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın, olay gecesinde, yaş küçüklüğü nedeniyle evrakı tefrik edilen suça sürüklenen çocuk.... ile eylem birliği içerisinde hareket ederek mağdura ait iş yerinin içerisine, görgü tespit tutanağında belirlendiği şekilde, kepenginin kilit kısmını kesip, içerisinde bulunan pencere camını kırmak suretiyle ve hırsızlık amacıyla girerek üzerine atılı olan mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Oluşa tüm dosya kapsamına göre ; sanığın, adı belirtilen iş yerine hırsızlık amacıyla girebilmesi amacıyla anılan iş yerinin kepengini ve pencere camını kırarak mala zarar verme suçunu işlediğinin sabit olması ve 5237 sayılı TCK'nın 142/4 maddesi hükmüne göre de; "hırsızlık suçunun işlenmesi amacıyla mala zarar verme suçunun işlenmesi halinde, bu suçtan dolayı soruşturma ve kovuşturma yapılabilmesi için şikâyet aranmayacağının" hüküm altına alınmış olması karşısında, mağdurun şikayetçi olup olmadığına bakılmaksızın, suçun resen soruşturulması ve kovuşturulması gereken suçlardan olduğu dikkate alınıp, sanığın bu şekilde işlediği sabit görülen eylemi için mala zarar verme suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde sanık hakkında mala zarar verme suçundan açılan kamu davalarının şikayet yokluğu nedeni ile düşmesine karar verilmesiBozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321.maddesi gereğince hükmün BOZULMASINA, 26.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.