Tebliğname No : 11 - 2010/208162MAHKEMESİ : İstanbul 26. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 26/12/2008NUMARASI : 2007/783 (E) ve 2008/1588 (K)Suç : Güveni kötüye kullanmaDosya incelenerek gereği düşünüldü;Güveni kötüye kullanma suçunun oluşabilmesi için; failin bir malın zilyedi olması, malın iade edilmek veya belirli bir şekilde kullanmak üzere faile rızayla tevdi ve teslim edilmesi, failin kendisine verilen malı, veriliş gayesinin dışında, zilyedi olduğu malda malikmiş gibi satması, rehnetmesi tüketmesi, değiştirmesi veya bozması ve benzeri şekillerde tasarrufta bulunması ya da devir olgusunu inkar etmesi şeklinde, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Sanığın oto kiralama işi yapan müşteki Bülent'den 19/09/2006 tarihinde önce 3 günlüğüne bir oto kiralar sonra bunu 5 gün daha uzatır ücretini öder, bu arada 10 günlüğüne ikinci bir araç daha kiralayarak ücretini daha sonra vereceğim diyerek ayrılıp süreleri geçtiği halde her iki otoyu da katılana teslim etmemesi ikinci aracı 8.500 TL ye H.. G.. adlı şahsa satması şeklinde gerçekleştiği iddia olunan olayda,1-) Suça konu araçların sanığa ifa eylediği meslek ve hizmet dolayısıyla kendisine tevdi ve teslim edilmemiş olması nedeni ile oluşu kabul edilen eylemin TCK'nın 155/1. maddesine uyan basit güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde 155/2 maddesi uyarınca hüküm kurulması,2-) Sanığın ikinci otonun kendi adına bir arkadaşı tarafından kiralandığını iddia etmesi karşısında bu husus araştırılarak açıklığa kavuşturulması ve denetime olanak verilmesi açısından oto kiralama sözleşmelerinin de dosya içerisine getirtilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,3-) Sanığın iki ayrı tarihte kiraladığı araçları iade etmediğinin kabul edildiğine göre hakkında teselsül nedeniyle TCK'nın 43. maddesinin uygulanmaması,4-) Sanığın sabıka kaydında yer alan hangi mahkumiyet hükmünün TCK'nın 58. maddesinin uygulanmasına esas kabul edildiği gösterilmeyerek infazda terettüd oluşturulması,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321-326 maddeleri uyarınca, BOZULMASINA, ceza süresi itibariyle kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 09/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.