Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11327 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17878 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/148204MAHKEMESİ : Yenice(Çanakkale) Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 16/12/2009NUMARASI : 2007/147 (E) ve 2009/214 (K)Suç : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Şikayetçinin askerden döndükten sonra evlenmek istemesi üzerine, köylerinden tanıdığı temyiz dışı sanık H.. S..'nın kendisini Arzu isimli bir kızla evlendirebileceklerini söylediği, A. İ..yı Yenice İlçesi'ne gidip gördükleri, sanık H.. G..'in kendisine verilmek üzere 2.000,00 TL nakit para ile A..İ..isimli bayana da dört adet bilezik alınmasını istediği, şikayetçinin teklifi kabul edip, bayana iki adet bilezik aldığı, iki hafta boyunca A.. İ.. ile karı koca hayatı yaşadıkları, şikayetçinin verdiği sözleri yerine getirmemesi üzerine sanığın, A.. İ..'yı alarak götürmek istediği, bunun üzerine 2.000,00 TL paranın sanığa, iki adet bileziğin daha A.. İ..ya verildiği, böylece şikayetçi ile A. İ..'nın bir hafta daha birlikte yaşadıkları, olay gecesi A.. İ..'nın evi terk ederek gittiği başka bir köyde yakalandığı somut olayda; yakalanamadığı için evrakı ayrılan sanık A.. İ..'nın soruşturma aşamasında müdafii huzurunda yaptığı savunmasında, şikayetçi ile evlenme niyetinde olduklarını, ancak kendisinin pasaportu ile birlikte çantasını daha önce çaldırması nedeni ile resmi işlemleri yapamadıklarını, köy muhtarının kimliğini vermesini, aksi halde jandarmaya haber vereceğini söylemesi üzerine evden kaçtığını beyan etmesi, 4 adet bileziği de müştekiye iade ettiği gözetildiğinde, A.. İ..'nın iki hafta süre ile şikayetçinin yanında yaşamış olması, şikayetçinin sözlerini tutmaması üzerine yanından ayrılması, ancak şikayetçinin vaadini yerine getirmesi üzerine yanına dönüp bir hafta daha yaşamaya devam etmesi birlikte değerlendirildiğinde, olayda evlenme vaadiyle şikayetçinin kandırılıp haksız menfaat temin edildiğinden bahsedilemeyeceği, zira A..İ.. ile şikayetçinin bir süre birlikte yaşadıkları, böylece dolandırıcılık suçunun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden sanığın beraati yerine yazılı şeklide mahkûmiyetine karar verilmesi,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.