Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11251 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17598 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : DolandırıcılıkHÜKÜM : Mahkûmiyet, temyiz isteminin reddiDosya incelenerek gereği düşünüldü;1-Sanık ... hakkında temyiz isteminin reddine dair karara karşı sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;Temyiz isteminin “süre yönünden” reddine dair mahkemenin 18.07.2011 tarih ve 2010/288 esas ve 2011/184 karar sayılı ek kararında bir isabetsizlik görülmediğinden; bu karara yönelik sanığın 08.08.2011 havale tarihli dilekçesiyle vaki temyiz itirazlarının reddiyle, anılan “ek kararın” ONANMASINA,2-Sanık ... hakkında verilen mahkumiyet kararına karşı sanığın temyiz isteminin incelenmesinde;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Somut olayda; temyiz incelemesine konu olmayan sanık ...'nun eşi vefat eden katılana evlenmesi konusunda yardımcı olacağını söyleyerek adını Kerim olarak tanıttığı arkadaşı sanık ...'ı katılanla tanıştırdığı ve sanığın Ağrı'da evlenmek üzere bir bayan bulunabileceğini söyleyerek katılanı Ağrı'ya gitme konusunda ikna ettikleri, birlikte Ağrı'ya gittikleri, sanık ...'ın bazı şahısları arayarak açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilemeyen ... isimli bir bayanın evine katılanı götürdüğü, katılanın başlık parası ve yapılacak harcamalar karşılığı ... isimli bayanın annesine 6000 TL verdiği, 500 Euroyu da sanık ...'a verdiği, bu görüşmelerden sonra katılan, ... isimli bayan ve ... kardeşi olduğunu söyleyen ve yine açık kimlik ve adres bilgileri tespit edilemeyen ... isimli şahıs ile beraber Yozgat'a geldikleri, Yozgat'ta ... ve ...'in talepleri üzerine katılanın bilezik, küpe yüzük gibi ziynet eşyaları alarak ... verdiği, ...'in Ağrı'ya gideceğini söyleyerek yanlarından ayrıldığı, o gecenin sabahında ... isimli bayanın da Yozgat il merkezinde dolaştıkları sırada katılanın dalgınlığından faydalanıp kaçtığı anlaşılmakla, hileli hareketlerle haksız menfaat temin eden sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine dair kabulde isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,ancak; Sanık hakkında uygulanan hapis cezaları alt sınırdan tayin edildiği halde, adli para cezaları belirlenirken yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin, aynı gerekçeyle, asgari hadden uzaklaşılması suretiyle belirlenerek sanığa fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK' un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarından "100 gün", "83 gün" ve "1660 TL adli para cezası" ifadelerinin yerine, sırasıyla "5 gün", "4 gün" ve "80 TL adli para cezası" yazılmak suretiyle, sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 05.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.