Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11082 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9996 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü; İzmir 5.Asliye Ceza Mahkemesi tarafından sanık hakkında dolandırıcılık suçundan 22/06/2004 tarihinde 765 sayılı Kanunun 503/ilk ve 522. maddeleri uyarınca sonuç olarak 1 yıl 2 ay hapis ve 6.885.666.000 TL ağır para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,sanığa gerekçeli kararın 08/09/2004 tarihinde Tebligat Kanunun 35. maddesine göre adresine yapıldığı, mahkeme tarafından 01/05/2006 tarihli karar ile hüküm yeniden ele alınarak sanık hakkında 5237 sayılı Kanunun 157/1, 52. maddeleri gereğince sonuç olarak 1 yıl hapis ve 2.000 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği verilen kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi nedeniyle dairemiz tarafından 05/12/2011 tarihli 2011/12640 Esas,2011/14533 karar sayılı karar ile sanık hakkında 22.06.2004 tarihli mahkumiyet kararının sanık hakkında temyiz edilmeden kesinleştiği bu nedenle 01/05/2006 tarihli kararın yok hükmünde olduğundan bahisle temyiz isteminin reddine karar verilip dosya mahalli mahkemeye gönderildikten sonra sanık müdafiinin müracatı ile ilk karar tarihinin tebliğ edildiği 08/09/2004 tarihinde sanığın cezaevinde olduğunun bildirilmesi üzerine mahkeme tarafından yapılan incelemede sanığın 17/05/2004 tarihinde Metris 1 nolu T tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna giriş yapıp,14/02/2005 tarihinde Kütahya Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna sevk edildiğinin bildirildiği bu nedenle sanığa yapılan 08/09/2004 tarihli tebligatın yasal olmadığı ve sanık hakkında verilen 22/06/2004 tarihli kararın incelenmesi gerektiği anlaşıldığından dairemizce verilen kararın yerinde olmadığı kabul edilip 22/06/2004 tarihli ilk kararın incelenmesinde;Suç tarihi olan 17/07/2000’den temyiz inceleme gününe kadar 765 sayılı TCK’nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.