Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10990 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20747 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 4 - 2011/288398MAHKEMESİ : Tarsus 4. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 06/06/2011NUMARASI : 2010/462 (E) ve 2011/384 (K)SUÇ : Mala zarar verme, tehditDosya incelenerek gereği düşünüldü;Sanık M.. C.. hakkında tehdit suçundan cezalandırılması istemi ile kamu davası açıldığı halde bu hususta hüküm kurulmaması nedeniyle zamanaşımı müddetince mahkemesince karar verilmesi mümkün görülmüştür.1-Sanık K.. İ.. hakkında tehdit suçundan verilen hükmün temyiz itirazlarının incelenmesinde,Tehdit, bir kimsenin başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğini veya malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağını veya sair bir kötülük edeceğini bildirmesidir. Bu suçta fail, ağır ve haksız bir zarara uğratılacağını mağdura bildirmektedir. Gerçekleşmesi failin iradesine bağlı olan ve gelecekte vuku bulacak bir kötülüğün, gerçekleşecek gibi gösterilmesidir. Tehdit mağdurun karar verme ve serbest hareket etme özgürlüğünü kısıtlamalı iç huzurunu bozmalı ve onu endişeye düşürmelidir. Mağdura yapılan tehdidin, onun iç huzurunu bozmaya, onda korku ve endişe yaratmaya elverişli olması gerekir. Failin tehdit fiilini bilerek ve isteyerek işlemesi, verileceği söylenen zararın haksız olması yeterlidir. Fiilde korkutuculuk, ürkütücülük, ciddiyet yoksa tehdit kastının varlığından bahsedilemez. Mağdur haksız bir zarara uğrayacağı endişesine kapılmamışsa, korkutuculuk oluşmamıştır. Tehdit suçunun, bahsedilen yasal unsurlarının gerçekleşip gerçekleşmediği olaysal olarak değerlendirilmeli, fail ile mağdurun içinde bulundukları ortam, söylenen sözler, söylenme nedeni ve söylendiği koşullar nazara alınmalıdır.Sanık M.. C.. ile şikayetçi E.. R.. arasında husumet bulunduğu, sanık Muhteşem'in azmettirmesiyle sanık K.. İ..’in 10/08/2010 tarihinde şikayetçinin çalıştırdığı R.. Pide Fırını isimli iş yerine gidip burada şikayetçiyi sorduğu, iş yerinde işçi olarak çalışan M.. B..'ın şikayetçinin olmadığını söylemesi üzerine Kadir'in Mustafa'ya hitaben "Erdener arabasını seviyorsa iyi baksın.Her an başına bir şey gelebilir. Ustana haber et." diyerek gıyabında şikayetçiyi tehdit ettiği, bu olaydan 16 gün sonra 26/08/2010 tarihinde ise saat 00.30 sıralarında sanık Muhteşem'in azmettirmesiyle K.. İ..'in park halinde bulunan şikayetçiye ait ..plakalı aracın arka camına büyük bir taş atarak camı kırmak suretiyle atılı suçu işlediği iddia edilen olayda, sanık Kadir’in tehdit suçunu işlediği tanık M.. B..’ın beyanı ile sabit olması nedeniyle sanığın tehdit suçundan mahkumiyetine dair mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA,2-Sanıklar hakkında mala zarar verme suçundan verilen hükümlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde,Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir.a-Sanıkların yargılamanın tüm aşamalarında atılı suçu kabul etmedikleri, olaya ilişkin tanık bulunmadığı, suça konu eylemin sanıklar tarafından işlendiğine dair somut delil mevcut olmadığı halde sanıkların beraatleri yerine yazılı şekilde mahkumiyetlerine dair hüküm kurulması,b-Kabule göre de;İddianame ile Adli Emanetin 2010/1022 sırasında bulunan eşyaların dosyada delil olarak muhafazasına karar verilmesi talep edilmiş olmasına rağmen bu hususta bir karar verilmemesi,Bozmayı gerektirmiş, sanık K.. İ.. ve sanık M.. C.. müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.