MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : Beraat, mahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; Failin bir kimseyi,kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp,onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı,sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır. Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.5237 sayılı TCK'nın ......bendinde, dolandırıcılık suçunun, Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla, işlenmesi, nitelikli hal olarak kabul edilmiştir. Bu suçun oluşabilmesi için, Kredi elde eden kişinin banka veya diğer kredi kurumu görevlilerini hile ile aldatmış olması gerekir. Krediyi alan kişinin aldatıcı herhangi bir eylemi olmaksızın, sırf banka elemanlarının kendi görevlerini layıkıyla yerine getirmemeleri yüzünden bir kredi açılmışsa, dolandırıcılıktan bahsedilemez, şartları varsa bankacılık suçundan bahsedilebilir. Bu suçun mağdurları banka ve diğer kredi kurumlarıdır.5411 sayılı “Bankacılık Kanununun 3. maddesinde banka, .... maddesinde ise kredinin tanımı yapılmıştır. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlama suçun konusudur. Kredinin tahsis edilmesinin gerekli olup olmadığı,kredi verecek kuruluşun mevzuatında öngörülen düzenlemeler çerçevesinde belirlenir. Fiil,sahte kıymet takdiri raporları veya gerçeğe aykırı belgeler,bilançolar düzenleyerek hileli davranışıyla bunları aldatmaktadır. Kredi kurumu banka olmamasına karşın faiz karşılığında olsun veya olmasın, kanunen borç vermeye yetkili kılınan kurumlar anlaşılır. Bu itibarla böyle bir yetkiye sahip olmayan bir kişi veya kuruluşa karşı bu fiilin işlenmesi hâlinde koşulları varsa,basit dolandırıcılık suçu söz konusu olacaktır.Sanığın, katılan ...'un imzasını taklit edip kendi şirketi ... Ofis Mobilya Şti'yi alacaklı katılanın sahibi olduğu ... Medikal ŞTİ yi borçlu gösteren .../...2006, .../11/2006 tarihli iki adet bonoyu sahte olarak tanzim edip, ...'tan çektiği krediye teminat olarak gösterdiği, yine şikayetçi ...'ın sahibi olduğu ... Mobilya Şti'yi borçlu kendi şirketini alacaklı gösterip şikayetçinin imzasını taklit edip sahte olarak .../02/2007 tarihli bonoyu tanzim edip ...'a (İng banka) kredisine teminat olarak göstermek suretiyle üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçunu işlediği iddia edilen somut olayda; 1-Katılan vekilinin nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hüküm yönünden yaptığı temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanığın aşamalardaki ikrara yönelik beyanları, katılan beyanı ve 03/04/2009 tarihli İNG Bank (...) cevabi yazısı ve tüm dosya kapsamına göre, sanığın sahte bonoları 2005 yılında başlayan kredi ilişkisi için kullandığı, bankaya sunulan sahte bonolarla yeni bir kredi açılmadığı, bu bonoların kredi temini için bankaya sunulmadığı, daha önce açılıp kullandırılan kredilerine teminat olarak kredi verildikten sonra bankaya sunulmuş olduğu, bu durumda sanığın kredi temin edip kullanmasının ardından yani menfaat temininden sonra ilgili sahte bonoları verdiği, dolandırıcılık suçunun unsurlarının olayda bulunmadığı anlaşılmakla mahkemenin kabul ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, ...Katılan vekilinin ve sanık müdafiilerinin resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hüküm yönünden yaptıkları temyiz itirazlarının incelemesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanık müdafiilerinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanığın ... adına .../02/2007 tarihli bonoyu ve ... adına .../...2006 ve .../11/2006 tarihli bonoları tanzim etmesi ile sanık hakkında farklı zamanlarda farklı iki kişinin adına sahtebono tanzim etmesi şeklinde gerçekleşen olayda, sanığın ... adına düzenlediği bir bono ve ... adına düzenlediği iki bono tanziminde kişi sayısı kadar suç oluşacağı göz ardı edilerek TCK .... maddenin uygulanması suretiyle tek suç kabul edilip yazılı şekilde hüküm kurulması ve suçtan doğrudan zarar görmemiş olan ...'ın davaya katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesi nedeniyle hukuken geçersiz olan müdahillik kararı uyarınca lehine vekalet ücreti tayini,Bozmayı gerektirmiş, katılan vekili ve sanık müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun'un ...1. maddesi gereğince uygulanması gereken ... sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.