Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10945 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 17909 - Esas Yıl 2012





Tebliğname No : 11 - 2010/161256MAHKEMESİ : Konya 1. Ağır Ceza MahkemesiTARİHİ : 05/11/2009NUMARASI : 2009/179 (E) ve 2009/327 (K)SUÇ : Dolandırıcılık Dosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Ticarî faaliyeti meslek olarak icra eden kişilerin,güvenilirliğini sağlamak amacıyla,bu suçun,tacir (kişisel olarak ticaretle uğraşan kimseler) veya şirket yöneticisi olan yada şirket adına hareket eden kişilerin ticarî faaliyetleri sırasında işlenmesi,TCK'nın 158/1-h bendinde nitelikli hâl kabul edilmiştir.Bu kavramlar Türk Ticaret Kanunun ilgili hükümlerine göre belirlenecektir.Türk Ticaret Kanunun Madde 14 de,Tacir;"(1) Kişisel durumları ya da yaptığı işlerin niteliği nedeniyle yahut meslek ve görevleri dolayısıyla, kanundan veya bir yargı kararından doğan bir yasağa aykırı bir şekilde ya da başka bir kişinin veya resmî bir makamın iznine gerek olmasına rağmen izin veya onay almadan bir ticari işletmeyi işleten kişi de tacir sayılır. “denilmektedir.Ticaret şirketleri,aynı yasanın Madde 124 de”(1)Ticaret şirketleri; kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibarettir.(2)Bu Kanunda, kollektif ile komandit şirket şahıs; anonim, limited ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirket sermaye şirketi sayılır” şeklinde tanımlanmıştır.Kooperatif yöneticilerinin,kooperatifin faaliyeti kapsamında, dolandırıcılık suçunu işlemeleri de nitelikli hâl, kabul edilmiştir.Üye sayısı dolmasına rağmen, üyeliğe kabulün devamından bahsederek üye kayıt edilmiş gibi kişinin parasının alınması bu suç tipine örnek gösterilebilir. Kooperatif yöneticilerinin kimler olduğu 1163 sayılı Kooperatifler kanunun 55 ve devamı maddelerinde tanımlanmıştır.Madde 55 - Yönetim Kurulu, kanun ve anasözleşme hükümleri içinde kooperatifin faaliyetini yöneten ve onu temsil eden icra organıdır.Yönetim Kurulu en az üç üyeden kurulur. Bunların ve yedeklerinin kooperatif ortağı olmaları şarttır.Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen tüzel kişiler, temsilcilerinin isimlerini kooperatife bildirir.Bu suçun oluşabilmesi için,Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir.Keza, kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabilmeleri için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir.Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi yada şirket adına hareket eden kişi yada kooperatif yöneticisi olabilir.Sanığın, kendisine ait Ü.. Petrol isimli işyerinde standarda aykırı akaryakıt satışı yapıldığı ihbarı üzerine alınan numuneler üzerinde yapılan incelemeler sonucunda tanzim edilen Tubitak Marmara Merkezi Enerji Enstitüsünün 28.04.2006 ve 31.20.2006 tarihli raporlarına göre numunelerin .. sınır değerlerine uygun olmadığının belirlendiği iddia edilen olayda;Petrol istasyonu sahibi olan sanığın, standartlara uygun olmayan akaryakıt satışı yaptıkları iddia edilmiş ise de; suç tarihinden sonra ve iddianamenin düzenlendiği 06.12.2007 tarihinden önce 01.11.2007 tarih 26687 sayılı Resmi gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren "Petrol Piyasasında U.. Marker Uygulaması Kapsamında Akaryakıt Tesliminde Uyulması Gereken Hususlara İlişkin" 25.10.2007 tarih ve 1355 sayılı Kurul Kararında "Petrol Piyasasında U.. Marker uygulaması kapsamındaki akaryakıt satışlarında ilgili lisans sahipleri ekte verilen formlardan durumlarına uyan formu düzenler" hükmüne yer verildiği, lisans sahipleri tarafından bayilik lisansı sahiplerine yapılan U.. M.. uygulaması kapsamındaki akaryakıt teslimatında bir form doldurulması ve söz konusu form ile dağıtıcı lisansı sahipleri tarafından bayilerce teslim alınan akaryakıtın içerisinde kurum tarafından özellikleri belirlenen U.. M..'in yeterli sart ve seviyede bulunduğu taahhüt edilerek teslim alan bayilik lisansı sahipleri tarafından da U.. M..'in yeterli şart ve seviyede bulunduğunun kabul edilmesi gerektiğinin belirtilmesine rağmen,lisans sahibi sanık ile dağıtıcı firma arasında Marker seviyesinin uygun olup olmadığı yönünde herhangi bir belge düzenlenmemesi,suç tarihinde dağıtıcı firmadan numune alınmaması nedeniyle akaryakıttaki standart eksikliğinin dağıtıcı firmadan mı yoksa teslim alan akaryakıt istasyonundan mı kaynaklandığının tespit edilememesi ve sanıklar tarafından alınan ürünlere ilişkin fatura ve belge ibraz edilmesi karşısında,gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkartılması bakımından,dağıtıcı firma ve sanıkların sahibi olduğu şirkete ait fatura,defter ve belgeler celp edilerek taraflar arasındaki akaryakıt alım satımının vasıf ve miktar itibariyle uygunluk arz edip etmediğine dair konusunda uzman bilirkişi heyeti marifetiyle inceleme yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.