Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10723 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20175 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 9 - 2012/62453MAHKEMESİ : Derinkuyu Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 03/11/2011NUMARASI : 2010/100 (E) ve 2011/62 (K)SUÇ : Kamu malına zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuk müdafinin yokluğunda verilen 03.11.2011 tarihli mahkumiyet hükmünün, suça sürüklenen çocuk müdafine 5.12.2011 tarihinde tebliğ edilmesi ve müdafi tarafından da yasal süre içinde temyiz isteminde bulunulması karşısında, tebliğnamedeki ret isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir. Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Suça sürüklenen çocuk Y.. A..'ın, Derinkuyu PTT Müdürlüğüne ait ve fiilen kullanılmadığı için Derinkuyu Belediyesinin sahibi olduğu su deposunda bekletilmekte olan karavanı çakmak ile tutuşturarak yakmak suretiyle kamu malına zarar verdiğinin iddia edildiği olayda, suça sürüklenen çocuk savunması, müşteki ve tanık ifadesi, görgü tespit tutanağı ve tüm dosya kapsamına göre suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, o yer Cumhuriyet savcısının ve suça sürüklenen çocuk müdafinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;1- Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkındaki Yönetmeliğinin 20/1-7. maddesi ve 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesi uyarınca; fiil işlendiği sırada 15 yaşını doldurmuş olup da 18 yaşını doldurmamış çocukların işledikleri fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin olup olmadığının takdiri bakımından, sosyal yönden inceleme yaptırılmasının gerekli olduğu, mahkemece sosyal inceleme raporuna gerek görülmediği taktirde ise gerekçesinin kararda gösterilmesinin zorunlu olduğu gözetilmeden eksik kovuşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması 2- CMK'nın 188/1. maddesi ve fıkrası uyarınca “kanunun zorunlu müdafiliği kabul ettiği hallerde duruşmada müdafinin bulunması şarttır“ hükmüne aykırı olarak suça sürüklenen çocuk müdafinin hükmün verildiği 03.11.2011 tarihli oturumda hazır edilmeden karar verilmesi,3- Kamu malına zarar verme suçundan cezası ertelenen suça sürüklenen çocuk hakkında denetim süresinin mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden 1 yıl 8 ay yerine 1 yıl denetim süresi belirlenmesine denilmek suretiyle, TCK'nın 51/3. maddesine muhalefet edilmesi,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısı ve suça sürüklenen çocuk müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 29.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.