MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanık ve katılanlar arasında arsa satışından dolayı husumet bulunduğu, olay günü tarafların bu nedenle tartışmaya başladıkları, tartışma sırasında sanığın katılanların evine taş atarak camlarının kırılmasına neden olduğu olayda; mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Katılanlar ile sanığın ailesi arasında olay öncesinde çıkan kavgada ilk haksız hareketin kim tarafından yapıldığı değerlendirilip TCK’nın 29. Maddesinin uygulanma koşullarının bulunup bulunmadığının tartışılmaması, 2-Sanık hakkında mala zarar verme suçundan hükmedilen kısa süreli hapis cezasının, TCK'nın 50/1-d maddesinde yer alan; “belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanma” seçenek yaptırımına çevrilebilmesi için, hükmedilen seçenek yaptırımın, işlenen suçla bir şekilde bağlantılı olması, başka deyişle suç işlemeye yönelten sosyal, psikolojik veya çevresel etkenlerle sanık arasındaki bağı ortadan kaldırarak sanığın, yeniden suç işlemesini önlemeye yönelik kanuni amacın gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Yasaklanmasına karar verilen belirli yerler ve etkinlikler; sanık veya hükümlünün suç işlemesinde, suça yönelmesinde veya zararlı alışkanlıklar edinmesinde ya da bağımlılık yapan maddeler kullanmasında; çevresel, psikolojik, sosyal veya ekonomik etkisi bulunan ya da sanık veya hükümlünün yeniden suç işlemesine yol açan etkenleri tetikleyecek yerler veya etkinliklerdir. Ayrıca verilen seçenek yaptırımın denetim imkânın olması gerekir. Bu nedenlerle dosyada sanık hakkında verilen hapis cezasının, suçla bağlantısı bulunmayan, “...’da bulunan eğlence yerlerine gitmesinin yasaklanmasına” yaptırımına dönüştürülmesi, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 09/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.