Tebliğname No : 9 - 2012/40252MAHKEMESİ : Gebze 5. Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 14/10/2011NUMARASI : 2011/158 (E) ve 2011/711 (K)SUÇ : Kamu malına zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Suça sürüklenen çocuk G.. B..'ın Türkiye Cumhuriyet Devlet Demiryolları'na ait tren camını fitilinden sökerek kırdığı somut olayda, mala zarar verme suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;1-Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçların hukuki anlam ve sonuçlarını algılayıp algılamayacağının değerlendirilmesi açısından; suç tarihinde 12-15 yaş grubu içerisinde bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1 ve Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20/2.maddesi gereğince zorunlu olan sosyal inceleme raporu alınmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,2- Suç tarihinde 18 yaşından küçük olup, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş olan suça sürüklenen çocuk hakkında verilen kısa süreli hapis cezasının, 5237 sayılı TCK'nın 50/3. maddesi uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesi zorunluluğunun gözetilmemesi, 3-5395 sayılı Kanunun 3/a-2 maddesine göre kanunlarda suç olarak tanımlanan bir fiili işlediği iddiası ile hakkında soruşturma veya kovuşturma yapılan ya da işlediği fiilden dolayı hakkında güvenlik tedbirine karar verilen çocuk için "suça sürüklenen çocuk" ifadesinin kullanılması gerekirken "sanık" ifadesinin kullanılması,Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.