Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10534 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 20124 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 9 - 2011/376406MAHKEMESİ : İmamoğlu Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 28/07/2010NUMARASI : 2008/119 (E) ve 2010/138 (K)SUÇ : Mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır.Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Somut olayda; sanıkların aralarında anlaşmazlık bulunan katılanla aralarında çıkan tartışma sırasında sanık Durdane'nin katılana saldırdığı, katılan ile sanık Durdane ile boğuşması sırasında sanık Özlem'in müştekinin saçını çektiği ve katılana vurduğu, sanık Aslı'nın da katılanın sağ kolunu ısırdığı ve katılana vurduğu, daha sonra üç sanığın da katılanı evde bulunan sedire yatırıp bir süre üçü birlikte darp ettikleri, yine boğuşma sırasında sanık Durdane'nin katılanın sol bileğini ısırmak suretiyle müştekiyi yaraladığı, ayrıca boğuşma sırasında üç sanığın da katılanın üzerinde bulunan elbiselerini yırtarak zarar verdikleri iddia olunan olayda; katılan beyanları ve sanık savunmalarında katılana ait elbiselerin ne şekilde yırtıldığına dair anlatımın bulunmaması, tanıklar Sultan ve Emel'in ise olaya ilişkin görgüye dayalı bilgilerinin bulunmaması ve olay sonrasında katılanın elbiseleri yırtık olarak gördüklerini beyan etmeleri karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından, katılan ve sanıkların bu konuda ayrıntılı beyanları alınarak katılana ait elbiselerin ne şekilde yırtıldığı, sanıkların katılana ait elbiseyi yırtıp yırtmadıkları tespit olunduktan sonra sanıkların mala zarar verme kastı ile hareket edip etmedikleri de tartışılarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının taktir ve tayini gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.