Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1046 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12033 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Ağır Ceza MahkemesiSuç : Dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikHÜKÜM : a-TCK'nın 158/1-f-son, 62, 52/2-4, 53 maddeleri gereğince mahkumiyetb-TCK'nın 204/1, 62, 53/1, 51/1-3 maddeleri gereğince mahkumiyetDolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:... Şti ortaklarından olan sanık ...'ın suç tarihinde 8400 TL bedelli çeki önceden doğmuş olan borca karşılık düzenleyip, keşideci olarak imzalayarak tanık ...'a teslim ettiği, tanık ... tarafından kullandığı krediye karşılık olarak ... A.Ş'ye verildiği, günü gelen çekin karşılığının çıkmaması üzerine sanık hakkında karşılıksız çek keşide etme suçundan dolayı suç duyurusunda bulunulması üzerine yargılama yapan Adana 8. Asliye Ceza mahkemesinin 23/12/2009 tarihli ve 2009/347-2009/1218 E-K sayılı kararı ile sanığın çek keşide etme yetkisinin bulunmaması nedeniyle atılı suçtan beraatine, dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtecilik suçu nedeniyle hakkında suç duyurusunda bulunulması üzerine yapılan yargılamada;Resmi belgede sahtecilik suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Sanık müdafii tarafından ibraz edilen ... noterliği tarafından düzenlenmiş ... tarihli ... yevmiye numaralı vekaletname uyarınca sanığın ... Şti adına çek keşide etme yetkisinin bulunduğunu iddia etmesi karşısında, söz konusu belgenin aslının getirtilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi,Dolandırıcılık suçundan verilen hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Tanık ...'un sanıktan alacağına yönelik olarak bu çeki aldığını beyan etmiş olması karşısında, Yargıtay C.G.K'nın 03.03.1998 gün ve 6/8-69 sayılı kararında açıklandığı üzere, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunulması halinde zarar veya borç, kandırıcı nitelikteki davranışlar sonucu doğmayacağından dolandırıcılık suçunun oluşmayacağı belirtildiğinden, sanığın üzerine atılı suçtan beraati yerine, yazılı şekilde hüküm kurulması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 26/01/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.