MAHKEMESİ : Ağır Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilikNitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;53. maddenin 3. fıkrasına göre, mahkum olduğu sahtecilik suçundan verilen uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, aynı kanun maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde belirtilen kendi alt soyu üzerindeki velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin uygulanamayacağı ve (e) bendinde söz konusu edilen hak yoksunluğun uygulanmamasına mahkemece karar verilebileceğinin anlaşılması karşısında, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri dışında kalan ve TCK’nın 53/1. maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmemiş ise de, bu husus infaz aşamasında dikkate alınması mümkün görülmüştür.Sanık ......'in, şikayetçinin 3500 TL tutarındaki borcuna karşılık vermiş olduğu senet üzerinde tahrifat yaparak senet meblağını 33500 TL ye yükselttiği ve şikayetçi hakkında icra takibinde bulunduğu, böylece resmi belge niteliğindeki kambiyo senedi üzerinde sahtecilik ve kamu kurumu olan .... .... araç olarak kullanmak sureti ile nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia edilen olayda;Dosya kapsamına göre, katılan ile sanığın olay tarihinden önce tanıştıkları, aynı köyde ikamet ettikleri, katılan ......'ın ......köyü içerisinde 425 m2 annesi ve kardeşleri ile hisseli olduğu bahçesini satmaya karar verdiği, sanığın da arsayı almayı istediği, 3.500 TL'ye anlaştıkları, sanığın 2.000 TL parayı peşin ödediği, geri kalan 1.500 TL'yi de daha sonra katılana ödediği, ancak katılanın hisseli olan arsanın diğer hissedarlarından vekalet alamadığı ve arsanın tapuda sanığa devrini sağlayamadığı, sanığın vermiş olduğu parayı geri istediği, katılanın bu kez senet verdiği ve 3.500 TL miktarlı bir senet düzenlendiği, aradan bir yıl geçmesine rağmen katılanın sanığa olan borcunu ödemediği, bunun üzerine sanığın katılandan 3.500 TL miktarlı senet olmasına karşın parayı bir yılı aşkın süredir ödememesi nedeniyle 5.000 TL istediği, ancak müştekinin bu parayı sanığa ödemediği, bunun üzerine sanığın 03.03.2008 düzenleme, 05.03.2008 ödeme tarihli 3.500 TL miktarlı ...... emrine ödemeli borçlusu ..... olan suça konu senette, yazı ve rakam üzerinde değişiklik yaptığı, 3.500 TL olan miktar kısmının başına 3 rakamı eklemek suretiyle 33.500 TL, yazıyla olan kısmın başına da yazıyla otuz ekleyip otuzüçbinbeşyüz TL olarak senette tahrifat yaptığı, daha sonra sanığın söz konusu senedin tahsili için avukatına verdiği, söz konusu senedin sanık ...... vekili ........ tarafından ....... ...... icra takip dosyasında 14.04.2008 tarihinde icra takibine konulduğu, katılan adına çıkartılan ödeme emrinin bizzat tebliğ edildiği, katılanın itirazda bulunmadığı ancak yapılan haciz işlemi sırasında katılan ......'ın haciz tutanağına söz konusu senedin 3.500 TL olduğu, senede sonradan ilave yapılarak 33.500 TL olduğunu belirttiği, sanığa bu kadar borcunun bulunmadığını beyan ettiği, ancak icra takibi nedeniyle senetle ilgili olarak herhangi bir dava açmadığı, katılan borçlu ......'ın alacaklı vekiliyle birlikte icra müdürlüğüne müracaat edip 08.03.2010 tarihinde söz konusu dosya borcunu 33.500 TL asıl alacak ve masrafları ve faizi ile birlikte toplam 37.568,50 TL'yi aylık taksitler halinde 25.04.2010 - 25.10.2013 tarihleri arasında ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, alacaklı vekilinin de müşteki borçlu ......'n taahhüdünü kabul ettiği, taksitleri süresinde ödemediğinden katılan hakkında borçlunun ödeme şartını ihlali suçundan dava açıldığı, ........ ....... Esas, .....Karar sayılı ilamı ile ......'ın 3 ayı geçmemek üzere tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, katılanın cezaevine alınarak 17.03.2011 tarihinde tahliye edildiği, katılanın şikayeti üzerine soruşturma yürütüldüğü ve suça konu senetteki rakam ile "3", yazı ile "otuz" ibarelerinin senede sonradan ilave edildiğinin bilirkişi raporu ile tespit edildiği, sanığın suçu inkarına karşılık grafolog bilirkişinin çekteki birinci ciranta imzasının sanığın eli ürünü olduğuna dair raporu ile anlaşıldığı gerekçesine dayanan mahkumiyet hükmünde aşağıdaki nedenler dışında bir isabetsizlik görülmemiştir.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre,sanık müdafinin ve katılan vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;Sanık hakkında,nitelikli dolandırıcılık suçundan, verilen temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçelere dayanılarak, adli para cezasının belirlenmesine esas alınan temel tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaşılarak takdiri suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,Her iki suç yönünden, hapis cezası ertelenen sanık hakkında, denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi hâlinde, ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verileceğine yönelik ihtarın yapılmaması suretiyle TCK'nın 51/7. maddesine ve denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirilmesi halinde, cezanın infaz edilmiş sayılacağının bildirilmemesi suretiyle TCK'nın 51/8. maddesine aykırı davranılması,Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan ”300 gün", ”100 gün”, ”83 gün" ve ”1660 TL" terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün", “2 gün", “1 gün” ve “20 TL” ibareleri yazılmak ve erteleme hükümlerinden sonra gelmek üzere; TCK'nın 51/7. maddesi gereğince “Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesinin ihtarına” ve TCK'nın 51/8. maddesi gereğince “Denetim süresinin iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılayacağına” cümleleri eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 27.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.