Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10360 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 21212 - Esas Yıl 2013





Tebliğname No : 2 - 2012/180249MAHKEMESİ : Selçuk Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/03/2012NUMARASI : 2011/186 (E) ve 2012/204 (K)SUÇ : DolandırıcılıkDosya incelenerek gereği düşünüldü;Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir.Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır. Kullanılan hileli davranışlarla mağdur yanılgıya düşürülmeli ve bu yanıltma sonucu yalanlara inanan mağdur tarafından sanık veya bir başkasına haksız çıkar sağlanmalıdır.Hilenin kandırıcı nitelikte olup olmadığı olaysal olarak değerlendirilmeli, olayın özelliği, fiille olan ilişkisi, mağdurun durumu, kullanılmışsa gizlenen veya değiştirilen belgenin nitelikleri ayrı ayrı nazara alınmalıdır.Çiftçi olan katılanın iş yerine gelerek katılana ait zeytin bahçesindeki zeytinleri satın alma hususunda pazarlık yaparak anlaşan ve o gece otelde kalan sanıkların, ertesi gün katılan ile birlikte söz konusu zeytin bahçesine giderek satın almayı istedikleri zeytinleri beğendiklerini söyleyip, sözde bankadan para çekme bahanesiyle katılanın yanından ayrılan ve katılanın iş yerine geri dönmesi üzerine de katılanın yokluğundan istifade eden sanıkların, 45 .... plakalı olan araç ile katılana ait zeytin bahçesine tekrar giderek, burada çalışan işçilere; katılan ile anlaştıklarına dair yalan söyleyip, bahçede bulunan ve işçiler tarafından hazırlanan zeytinleri geldikleri araca yükleyip götürmek suretiyle haksız menfaat temin ettiklerinin iddia edildiği olayda;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar Ş.. C.., T.. P.. müdafiileri ile sanık M.. Ç..'ın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine ancak;1-Sanık Ş.. C..'ın hüküm tarihinden sonra 30.03.2013 tarihinde vefat ettiğinin UYAP sistemi aracılığıyla Mernis'ten temin edilen nüfus kaydından anlaşılması karşısında; hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK'nın 64/1. Maddesi uyarınca düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,2-Sanıklar T.. P.. ile M.. Ç..'ın, önce katılanın iş yerine giderek, sözde zeytinleri satın alma hususunda pazarlık yaptıkları ve bu duruma inanan katılan ile birlikte zeytin bahçesine gidip, söz konusu zeytinleri beğendiklerini söyleyerek para çekme bahanesiyle katılan ile birlikte oradan ayrıldıktan hemen sonra da, 45 .... plakalı olan araç ile katılana ait zeytin bahçesine katılanın yokluğunda tekrar giderek, burada çalışan işçilere; katılan ile anlaştıklarına dair yalan söyleyip, bahçede bulunan ve işçiler tarafından hazırlanan zeytinleri geldikleri araca yükleyip götürmek suretiyle haksız menfaat temin etmeleri şeklinde gerçekleştirdikleri sabit görülen eylemlerinin; 5237 sayılı TCK'nın 157. maddesinde düzenlenen “basit dolandırıcılık” suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülmek suretiyle, kurucu unsurları somut olayda oluşmayan “hırsızlık” suçunu oluşturduğunun kabulü ile TCK'nın 141/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,Bozmayı gerektirmiş sanıklar Ş.. C.. ile T.. P.. müdafiileri ile sanık M.. Ç..'ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK'nın 326/son maddesi gereğince ceza miktarı itibariyle sanıkların kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 26.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.