Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10247 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 18773 - Esas Yıl 2013
Tebliğname No : 9 - 2011/403802MAHKEMESİ : Şarkikaraağaç Asliye Ceza MahkemesiTARİHİ : 27/09/2011NUMARASI : 2011/17 (E) ve 2011/138 (K)SUÇ : Mala zarar vermeDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan, söz konusu suç, seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma, yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma, suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Şikayetçi F.. V..'a vefat eden eşi A. V. hisseli olarak kalan tarlaya aralarındaki anlaşma gereğince uzun süredir bakmakta olan sanığın, taşınmazda dikili olan 15 adet vişne ağacını köklerinden keserek mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Çarıksaraylar Belediye Başkanlığı tarafından yazılan 14.06.2011 tarihli yazıda bahsedilen ve DSİ tarafından yapıldığı belirtilen ıslah çalışmasına ilişkin resmi yazının getirtilip, kanuni emir olup olmadığının tespit edilmesinden sonra mahallinde keşif yapılarak suça konu ağaçların ıslah çalışmasına engel ağaçlar olup olmadıklarının kesin olarak belirlenmesi neticesinde sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle oluşa uygun düşmeyen gerekçeyle yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesine istinaden uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.