MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiSUÇ : Nitelikli mala zarar vermeHÜKÜM : MahkumiyetDosya incelenerek gereği düşünüldü;Mala zarar verme suçu başkasının mülkiyetinde bulunan taşınır veya taşınmaz malın kısmen veya tamamen yıkılması, tahrip edilmesi, yok edilmesi, bozulması kullanılamaz hâle getirilmesi veya kirletilmesiyle oluşur. Bu bakımdan,söz konusu suç,seçimlik hareketli bir suçtur. Yıkma,yalnızca taşınmazlar için söz konusudur. Taşınmazın önceki kullanış biçimine uygun olarak bir daha kullanılamaz duruma getirilmesini ifade eder. Yok etme, suça konu şeyin maddî varlığını ortadan kaldırmaktır. Bozma,suça konu şeyin, amacına uygun olarak kullanılması olanağını ortadan kaldırmaktır. Kirletme, başkasının binasının duvarına yazı yazmak, resim yapmak, afiş ve ilân yapıştırmak şeklinde gerçekleştirilmektedir. Sanığın, kardeşi katılana ait taşınmazda bulunan on adet kızılağaç ve bir adet ceviz ağacını keserek nitelikli mala zarar verme suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda, sanığın, katılanın rızasıyla ağaçları kestiğini belirtmiş ise de, bu iddiasını ispatlayamadığı dikkate alınarak, sanık, katılan ve tanık beyanları, tespit tutanağı ile tüm dosya kapsamına göre, suçun sanık tarafından işlendiği sabit olmakla bu gerekçelere dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik bulunmamıştır.Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;5237 sayılı TCK'nın 167/2. maddesine göre, mala zarar verme suçunun, aynı konutta beraber yaşamayan kardeşlerden birinin zararına olarak işlenmesi hâlinde; ilgili akraba hakkında şikâyet üzerine verilecek cezanın yarı oranında indirileceğinin hüküm altına alındığı ve somut olayda da, sanığın, katılanın aynı konutta oturmayan kardeşi olduğu dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'nın 167/2. maddesi gereğince cezasından indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini,Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK'nın 321.maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; sanığın TCK'nın 152/1-c maddesi gereğince 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair parağraftan sonra gelmek üzere hüküm fıkrasına “sanığın, katılanın aynı konutta oturmayan kardeşi olduğu dikkate alınarak, 5237 sayılı TCK'nın 167/2. maddesi gereğince cezasından yarı oranında indirim yapılarak 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına” cümlesinin eklenmesi ve hüküm fıkrasından sırasıyla “10 ay” ve “6.000 TL” ibarelerinin çıkartılarak, yerine sırasıyla “5 ay” ve “3.000 TL” ibarelerinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.