Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 94 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5715 - Esas Yıl 2014





Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... geldi. Davalı vekili gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili talebinden ibarettir. Davacı yüklenici, davalı ise; iş sahibidir. Mahkemece davanın reddine kararı verilmiş, karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştirDavacı vekili; davacının davalı kooperatife ait Bağcılar 1082 ada 1 parsel numaralı ve 1083 ada 2 parsel numaralı taşınmaz üzerindeki dairelerin yapı güçlendirme işini yaptığını, yapılan hizmet bedelini davalının ödemediğini, taraflar arasında 16.06.2001 tarihli sözleşme yapıldığını, söz konusu sözleşmede; 3 dosya toplam alacak miktarının 22.000,00 TL olarak belirlendiğini, 4 adet çek verildiğini, sözleşmenin 2. maddesinde belirtilen ve davalı tarafından keşide edilen 4 adet çek bedelinin ödenmemesi nedeniyle ...İcra Müdürlüğü'nün 2001/1715 esas sayılı dosyası ile icraya konduğunu ve takibin kesinleştiğini,17.750,00 TL toplam alacağın takip tarihi olan 04.10.2001 tarihinden itibaren sözleşme hükümlerine göre işleyecek aylık %10 faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsilini talep etmiş, davalı vekili ise; davacının talep ettiği alacağın 16.06.2001 tarihinde yapıldığı iddia edilen sözleşmeye dayandığını, sözleşme tarihinden itibaren 5,5 yıl geçtikten sonra dava ikâme edildiğinden alacağın zamanaşımına uğradığını, temel borç ilişkisinin de bu sözleşmeye dayanmadığını, sözleşmenin borç protokolü mahiyetinde olduğunu, borç ilişkisinin de belirtilmediğini, protokolü imzalayanların kooperatif yetkilileri olmadığını, davacı tarafa borçlarının olmadığını, davacının iddiasını ispatlamakla yükümlü olduğunu, dava konusu parsellerin boş olduğunu, davacının proje vs. yapmadığı gibi güçlendirme de yapmadığını, borçlu bulunduklarının kabulü halinde borca karşılık olmak üzere verildiği iddia edilen çekler ile borcun ödendiğini, bundan sonra çeklerin tahsili hususunun gündeme geldiğini, davacının kusuru nedeniyle çeklerin tahsil edilemediğini ve alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuştur.Davacı davasında taraflar arasında imzalanan 16.06.2001 tarihli protokole dayanarak ödenmeyen 16.08.2001 tarih 6.750,00 TL bedelli, 16.09.2001 tarih 5.000,00 TL bedelli, 16.10.2001 tarih 6.000,00 TL bedelli 3 adet çek karşılığı alacağının tahsilini istemektedir. Bir başka deyişle; alacağın dayanağı taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen 16.06.2001 tarihli protokol hükümleridir. Davalı taraf ise, protokolün kooperatifin yetkili temsilcileri tarafından imzalanmadığını savunmaktadır. Mahkemece savunma üzerinde durularak alacağın dayanağı bu protokolün sıhhatinin araştırılması ve bu protokolü davalı kooperatif adına imzalayanların yetkili olup olmadıklarının açıklığa çıkarılması gerekli ve zorunlu bulunmaktadır.O halde mahkemece yapılması gereken iş; taraflar arasında düzenlendiği anlaşılan 16.06.2001 tarihli “ANLAŞMA” başlıklı protokolü davalı .... adına imzalayan .... ve ....'in protokolün düzenlenme tarihi olan 16.06.2001 tarihi itibariyle davalı ....'nin yetkilileri olup olmadığını ilgili Ticaret Sicil Müdürlüğünden sorarak araştırmak, protokolün davalı kooperatifi borç altına sokup sokmayacağı hususunu değerlendirmek ve sonucuna göre hüküm kurmaktan ibarettir.Aksine düşüncelerle dayanak protokolün sıhhati araştırılmaksızın savunma üzerinde durulmaksızın hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davacıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 14.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.