Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 844 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1325 - Esas Yıl 2012





Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -Dava, vekâletsiz iş görme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.Davacı, davasında davalıya ait arsa üzerinde kat karşılığı inşaat yapımı konusunda sözlü olarak anlaştıklarını, buna güvenerek plân ve proje çalışmaları yaptığını, ancak davalının resmî sözleşme yapmaya yanaşmadığını belirterek yapılan harcamalarının faizi ile tahsilini talep etmiştir.Davalı, resmî şekilde kat karşılığı inşaat sözleşmesi bulunmadığı gibi sözlü anlaşma da olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir.Dosya kapsamından yanlar arasında biçimine uygun yapılmış arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi bulunmadığı, ancak sözlü olarak öngörüşmelerin yapıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme ilişkisi kurulmadığından davacı, yaptığı imalât bedellerini akdî ilişkiye dayalı olarak talep edemez ise de; vekâletsiz iş görme hükümlerine göre istemesi mümkündür. Davalı karar tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 410 ve devamı maddeleri gereğince vekâlet olmaksızın başkasının hesabına tasarrufta bulunan kimse, iş sahibinin menfaatine ve tahmin olunan maksadına göre yapmaya mecbur olduğu gibi bedelini de bu hallerin mevcut olması durumunda yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleri ile talep edebilir.Bu durumda mahkemece davacıya sözlü görüşme gereği yaptığı tüm proje, plân ve diğer işlemlerle ilgili belgeler ibraz ettirilerek ilgili Belediyesinden de uygulanabilir olup olmadığı da araştırıldıktan sonra konusunda uzman teknik bilirkişiden davacının gerçekleştiğini ileri sürdüğü plân, proje ve çalışmaların davalı arsa sahibi yararına ve o işten beklediği amacına uygun bulunup bulunmadığı, uygun ise yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre bedeli hesaplattırılıp değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile davanın kabulü doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 07.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.