Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 8164 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 429 - Esas Yıl 2007





Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava, İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesi hükmüne dayalı olarak açılmış olup, icra takibine takip borçlusu davalının vakî itirazının iptâli istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı tarafından süresinde yapılan tahkim itirazının kabulü ile HUMK’nın 516-536.maddeleri gereğince davanın reddine karar verilmiş ve verilen karar, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Yanlar arasında yapılan ve İzmir 20. Noterliğince doğrudan düzenlenen 25.05.2004 tarih, 13.401 yevmiye numaralı ve ““Düzenleme Şeklinde Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi”” başlıklı sözleşmeyi; davacılar arsa sahibi, davalı şirket ise yüklenici sıfatlarıyla imzalamışlardır. Dava ve icra takibine; bu sözleşme ile aynı noterlikçe imza onaylaması yapılan ve davacı yüklenicinin arsa sahiplerinin taşındıkları evin aylık 1000 USD kiralarını, aidatlarını, ayrıca boşaltılan toplam 5 adet daire için 5000 USD’nı aylık kira bedeli olarak davalı tarafından davacılara ödenmesini içeren ““taahhütname”” başlıklı belge dayanak alınmış ve kapsamlarının doğruluğu da taraflarca kabul edilmiştir. Takip ve dava konusu alacak, az yukarıda belirtilen ““taahhütname”” ile yüklenici tarafından arsa sahiplerine ödenmesi yüklenilen, Aralık 2005 ve Ocak, Şubat, Mart 2006 aylarına ait kira tazminatlarına ilişkindir. Mahkemece, yanlar arasında yapılan kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 11.maddesi hükmünün ““tahkim şartı”” niteliğinde olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir. HUMK’nın 516/I.maddesi hükmü gereğince; iki taraf aralarındaki uyuşmazlığın çözümü için hakem tayin edebilirler. Tahkim, bir sözleşme ile yapılacağı gibi herhangi bir sözleşmeye bundan doğması muhtemel uyuşmazlığın hakemler vasıtasıyla çözümlenmesine yönelik tahkim şartı ile de kararlaştırılabilir. Yalnız iki tarafın arzularına tâbi olmayan hususlarda tahkim sözleşmesi yapılamaz ve asıl sözleşmeye tahkim şartı konulamaz (HUMK.519.maddesi). Davalı taraf, yasal süresi içinde tahkim itirazında bulunmuştur. HUMK’nın 519.maddesi gereğince tahkim itirazıyla karşılaşan mahkemenin öncelikle incelemesi ve değerlendirmesi gereken husus, tahkime temel teşkil edecek geçerli bir tahkim sözleşmesi veya şartının olup olmadığıdır. Somut olayda, yanlar arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinde de, belirtilen taahhütnamede de uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümleneceğine yönelik bir düzenleme bulunmamaktadır. Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin 11.maddesi hükmü incelendiğinde; belli konularda ““hakem bilirkişi”” incelemesini düzenlediği ve tahkim şartı niteliğinde olmadığı sonucuna varılmaktadır. Kaldı ki, taraflar arasında kararlaştırılan hakem şartının hiçbir tereddüte yer vermeyecek kadar açık ve kesin olması gerekir. Bu yasal nedenle mahkemece, uyuşmazlığın esasına girilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, ““uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği”” gerekçesiyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan sebeplerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne ve kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 25.12.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.