Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 7132 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 7004 - Esas Yıl 2008





Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Dava, arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca gecikme tazminatı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, sözleşmenin tarafı olan arsa sahibi F.Zehra tarafından açılmış, ibraz edilen veraset ilamına göre adı geçen davacı 20.06.2007 tarihinde ölmüştür. Yargılamaya davacı vekili sıfatıyla devam eden Av. Hamdi'nin ölen davacının tüm mirasçılarının vekili olduğuna dair dosyada vekaletnamesi bulunmamaktadır. Davayı takip eden mirasçılardan İbrahim dışındaki diğer mirasçı duruşmaya çağrılmamıştır. Davacı arsa sahibinin ölümü ile mirasçıları TMK'nın 640/11. maddesi gereğince terekeye elbirliğiyle sahip olacağından terekeye ait bütün haklar üzerinde birlikte tasarruf ederler. Taraf teşkili de işin esasının incelenebilmesi için yapılması zorunlu işlemlerden olup kamu düzenine ilişkin olduğundan, görevleri gereği mahkemelerce ve hatta temyiz incelemesini yapan Yargıtay'ca da kendiliğinden gözönünde tutulur. Hal böyle olunca mahkemece dava sırasında ölen davacının miras-çılarından Hacer'in vekaletnamesini ibraz etmesi veya davaya muvafakatini sağlaması, bunun mümkün olmaması durumunda TMK'nın 640/III. maddesine göre miras ortaklığına temsilci tayin ettirmesi için davayı takip eden mirasçı İbrahim'e süre verilip taraf teşkili tamamlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.