Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6988 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 1019 - Esas Yıl 2013





Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı-k.davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı-k.davalı vekili Avukat .....ile davalı-k.davacı vekili Avukat ... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili; karşı dava ise, aynı hukuki ilişkiden doğan ayıplı imalât nedeniyle iş sahibinin üçüncü kişilere ödediği tazminatlar, ayıplı iş bedeli ve üçüncü kişilerle yapılan sözleşmelerin feshi nedeniyle oluşan kâr kaybının yükleniciden tazmin ve tahsili istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı karşı davalı yüklenici vekilince temyiz edilmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı karşı davalı yüklenici vekilinin yerinde olmayan ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Davacı karşı davalı yüklenici, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisi kapsamında taraflarına sipariş edilen plastik ambalaj malzemelerinin iş sahibinin taleplerine uygun olarak üretilip teslim edildiğini ifade ederek bakiye iş bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, davalı karşı davacı iş sahibi ise, teslim edilen malzemelerin ayıplı olduğunu, bu nedenle ödeme yapılmadığını, ayıplı imalât nedeniyle zarara uğradıklarını ifade ederek asıl davanın reddini savunmuş; asıl davaya cevap dilekçesiyle karşı dava olarak da, uğradığı zararın yükleniciden tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, davalı karşı davacı iş sahibi tarafından dosyaya sunulan numuneler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak ayıplı imalat savunmasının kanıtlandığı gerekçesiyle tarafların alacak ve borçlarının mahsup edilmesi suretiyle asıl davanın reddine, karşı davanın ise kısmen kabulüne karar verilmiştir. Eser sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıklarda, işin yapılıp teslim edildiğini yüklenici, ayıplı imalât savunmasını ise, iş sahibi ispatlamak zorundadır. Bu kural, 4721 Sayılı Türk Medeni kanunu'nun .... maddesinde anlamını bulan ispat külfetinin tabii sonucudur. Uyuşmazlık konusu plastik ambalaj malzemelerinin yüklenici tarafından iş sahibi şirkete teslim edildiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Bu durumda, iş sahibinin ileri sürdüğü ayıplı imalat savunmasının ispatlanması zorunludur. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iş sahibi şirket tarafından dosyaya sunulan kısıtlı sayıda numune üzerinde inceleme yapılmış olup, numuneler bilirkişilerce seçilmediği gibi sunulan numuneler üzerinde inceleme yapılmasına yüklenici tarafından da muvafakat edilmiş değildir. Bu halde, iş sahibi şirket tarafından ileri sürülen ayıplı imalât savunması ispatlanmış olmadığından bedeli ödenmeyen yüklenici alacağına hükmedilmesi gerektiği açıktır. Davacı karşı davalı yüklenicinin davalı karşı davacı iş sahibine keşide ettiği ... adet faturadan ....564,... £ bedelli olan faturanın bedelinin ödendiği; ....821,78 £ ve ....070,60 £ bedelli faturaların ise, yüklenicinin kendi ticari defterlerinde dahi kayıtlı olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, yüklenicinin bedelini talep edebileceği faturaların ....424,00 £; ....917,49 £; ....116,... £ ve ....463,32 £ bedelli ... adet fatura olup, bu faturaların toplam bedeli, 66.921,06 £'dir. Belirlenen bu bedel, dava tarihi olan ....08.2007 günündeki TC Merkez Bankası efektif satış kuruna göre (...,7159 x 66.921,06) 181.750,90 TL olup, mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile 181.750,90 TL'nin iş sahibi şirketten tahsiline ve karşı davanın ispatlanamadığından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olmamıştır. Kabule göre de, asıl ve karşı davanın ayrı ayrı davalar olduğu, asıl davaya karşı dava açılmasının karşı davanın bağımsız bir dava olması özelliğini ortadan kaldırmayacağı gözetilerek asıl ve karşı dava yönünden ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, mahsuplaşma yapılması suretiyle asıl ve karşı dava hakkında tek hüküm kurulmuş olması da doğru değildir. Kararın açıklanan nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, .... bent uyarınca kabulüyle hükmün davacı-karşı davalı yüklenici yararına BOZULMASINA, 990,00 TL avukatlık vekâlet ücretinin davalı-karşı davacı iş sahibi şirketten alınarak kendisini ... duruşmasında vekille temsil ettiren davacı-karşı davalı yüklenici şirkete verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalıya geri verilmesine, ........2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.