Davacı Ç…… İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile davalı D…… Belediye Başkanlığı arasında çıkan anlaşmazlığın çözülmesi için seçilen Hakem Zafer tarafından verilen 06.07.2011 tarih 201155 D.İş sayılı kararın temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve dosya Denizli Birinci Asliye Hukuk Hakimliği'nce 23.09.2011 tarihli yazı ile gönderilmiş olmakla temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği konuşulup düşünüldü: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 28.01.1994 gün 19934 Esas-19941 Karar sayılı kararında taraflar tahkim sözleşmesi veya şartında hakemlerin uyuşmazlığı maddi hukuk kurallarına göre çözümlemelerini öngördükleri takdirde buna aykırı karar verilmesinin temyiz nedeni oluşturacağı kabul edilmiştir. Yanlar arasındaki sözleşmede uyuşmazlığın maddi hukuk kurallarına göre çözümleneceğine dair hüküm bulunmadığından bu nedenle temyiz konusu karar HUMK'nın 533. maddesinde sayılan nedenlerle aykırılıklar halinde bozulabileceğinden dosyanın ve temyiz nedenlerinin bu doğrultuda incelenmesi gerekli görülmüştür. 1- Dosyadaki bilgilere, toplanan delillere, sözleşme ve yasa hükümlerine göre hakemce yapılan yargılama sonucu verilen kararda aşağıdaki bendin kapsamı dışında bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava ve karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK'nın 179. maddesinde dava dilekçesinde hangi hususların bulunacağı sayılmıştır. Buna göre dava dilekçesinde talep sonucunun mutlaka ve açık bir surette gösterilmesi gerekir. HUMK'nın 535. maddesi uyarınca hakemde dava açılması da dava dilekçesinin hakeme verilmesi ile gerçekleşir ise de; talep sonucu belli olmayan bir dilekçenin dava dilekçesi olarak kabulü mümkün değildir. Bu husus belli olmayınca da HUMK'nın 533II. maddesine göre talep edilmemiş bir şey hakkında karar verilip verilmediği veya aynı maddenin 4. bendince iki tarafın iddialarından her biri hakkında karar verilip verilmediği, başka bir anlatımla HUMK'nın 533. maddesindeki bozma nedeni olabilecek aykırılıkların bulunup bulunmadığının saptanması da mümkün olmayacaktır. Bu durumda hakemce davacı vekilinin dilekçesinde tahsili talep edilen miktar gösterilmediğinden bu husus açıklattırıldıktan sonra tarafların itiraz ve savunmaları bildirilecek miktara göre değerlendirilip davanın sonuçlandırılması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak davanın sonuçlandırılması HUMK'nın 533II-IV. maddelerine aykırı olmuş ve hakem kararının bozulması uygun bulunmuştur. S o n u ç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hakem kararının (BOZULMASINA), fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 28.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.