Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6891 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 7709 - Esas Yıl 2004





Mahalli mahkemesinden verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ise de davetiye pulu olmadığından duruşma isteğinin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve davalık.davacının temyiz dilekçesinin süresi dışında, davacık.davalı ve birleşen davanın davacılarının temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kâğıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: 1-Mahkemenin gerekçeli kararı davalı ve birleşen davanın davacısı arsa sahibinin vekiline 01.05.2004 tarihinde, davacı ve karşı davalı yüklenici vekilinin temyiz dilekçesi ise 24.05.2004 tarihinde tebliğ edilmiş, arsa sahibi vekili vasıtasıyla 27.05.2004 tarihinde verdiği dilekçeyle hükmü temyiz etmiştir. Temyiz dilekçesi temyiz defterine kaydedilmediği gibi temyiz harcı da yatırılmadığından davalı ve karşılık davacı arsa sahibinin temyiz dilekçelerinin süre yönünden reddi gerekmiştir. 2-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerekti-rici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre birleşen davanın davacıları olan 3. kişiler Nezihe, Burcu ve .... vekilinin tüm, davacı-karşı davalı yüklenici vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3-Davacı ve karşılık davalı yüklenicinin diğer temyiz itirazlarına gelince; yüklenici tarafından 18.03.1996 tarihli düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile üstlenilen inşaatın tasdikli projesi bulunmadan ve ruhsata bağlı olmadan yapımına başlandığı ve alınan bilirkişi raporuyla saptanan %34 seviyeye getirilmiş iken sözleşmenin arsa sahibi tarafından haklı nedenlere dayalı olarak fesih edildiği dosya kapsamı delillerle sabittir. Davacı yüklenici asıl davada yaptığı iş bedeli olarak 13.155.312.500 TL.nın tahsilini istemiş, mahkemece imara aykırı inşaat yapılması nedeniyle iş bedelinin talep edilemeyeceği gerekçesi ile davası ret edilmiştir. Dosyada bulunan 02.06.1999 tarihli Belediye yazısıyla 26.05.1998 tarihli encümen kararından yüklenici tarafından yapılan inşaatın ruhsatı ve projesi olmadığı için 12.05.1998 tarihinde 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca zabıt tutularak durdurulduğu anlaşılmaktadır. İmara aykırı olarak yapılan yapının ekonomik bir değeri bulunmayacağından ve yıkımı gerekeceğinden bedeli talep edilemez ise de yüklenici tarafından inşaatın durdurulduğu 12.05.1998 tarihine kadar yapılan işlerin imara uygun hale getirilip getirilemeyeceği ve davalının savunması gibi yıkılması gerekip gerekmediği üzerinde durulmadan, %34 seviyesindeki inşaatın imar mevzuatına uygun hale getirilmesi için davacı yükleniciye uygun mehil ve yetki verilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde yapılan işler bedeline yönelik davanın tümden reddi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş; davacı yüklenici tarafından 18.03.1996 tarihli sözleşme ile üstlenilen ve natamam halde İken durdurulan inşaatın imar mevzuatına uygun hale getirilebilmesi için vekâletten azledilmiş olan yükleniciye uygun bir mehil ve yetki tanınması, inşaat yasal hale getirildiğinde fesih tarihindeki mahalli rayiçler üzerinden bedeline hük-medilmesi, yasal hale getirilemediği takdirde ise kaçak inşaatın yıkımı gerekeceğinden ve ekonomik değeri bulunmadığından şimdiki gibi davanın reddine karar verilmesinden ibarettir. Sonuç: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı ve karşılık davacı arsa sahibinin temyiz isteminin süre yönünden reddine, 2. bent uyarınca birleşen davanın davacıları Nezihe, Burcu ve ....'nin tüm, davacı ve karşı davalı yüklenicinin sair temyiz itirazlarının reddine, 3. bent uyarınca hükmün temyiz eden davacı ve karşı davalı yüklenici yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalıya geri verilmesine, 19.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.