Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fiyat farkı alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece bozmaya uyularak yürütülen yargılama sonucunda, bozmadan önce yapılan ıslah da dikkate alınarak davanın kabulüne dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Mahkemece davanın reddine dair verilen ilk karar, davacı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 19.01.2012 gün 2010/5638 Esas, 2012/62 Karar sayılı ilâmıyla özet olarak davacı yüklenicinin dava konusu 54 nolu hakedişe süresinde ve usulüne uygun itirazı olup olmadığının araştırılması, usulüne uygun ve süresinde itirazın varlığının saptanması durumunda yeniden oluşturulacak konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi kurulundan, davacının önceki bilirkişi raporuna itirazlarını karşılamak ve davalı idarenin de imalât artışı değil, azalışı olduğu ve 2002 yılında yapılıp bu yılda düzenlenen ara hakedişleri de ödendiği halde aynı yılsonu tespitinde eksik gösterildiğine dair itirazları ve müfettiş raporu da gözönünde tutularak davacının sözleşmenin 70.4. maddesi gereğince fiyat farkı alacağı olup olmadığı ve miktarı konusunda gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp, değerlendirilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken, bu husus gözden kaçırılarak eksik incelemeye dayalı verilen karar bozulmuş, tarafların bozma kararına karşı karar düzeltme istemleri de yine Dairemizin 27.02.2013 gün 2012/3366 Esas, 2013/1334 Karar sayılı ilâmıyla reddedilmiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra, oluşturulan yeni bilirkişi kurulundan 10.12.2014 tarihli rapor ve 29.04.2015 tarihli ek rapor alınmıştır. Mahkemece bozma sonrası alınan asıl ve ek raporda, bozma ilâmında belirtilen şekilde 2002 yılında yapılıpta aynı yıl düzenlenen ara hakedişlerde bedeli ödendiği halde yıl sonu tespit tutanağında yer almadığı müfettişlerce iddia edilen hususlar tek tek incelenip, dayanakları da gözetilerek değerlendirilmemiştir. Eksik inceleme ve bozma gereklerine uygun olmayan yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınamaz. Mahkemece Yargıtay Dairelerince verilen bozma kararına uyulması halinde bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm kurulması zorunludur. Bozmaya uyulmakla bozma ilâmında belirtilen hususlar lehine olan taraf için usuli kazanılmış hak teşkil eder (09.05.1980 gün 21/9 sayılı Yargıtay İçtahat Birleştirme kararı).Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece yapılacak iş; her üçüde teknik bilirkişi olan yeni bir heyetten bozma ilâmı doğrultusunda, müfettiş raporundaki iddiaların tek tek incelenerek dayanakları da gösterilmek suretiyle çürütülmesi, kanıtlandığı takdirde imalâtın 2003 yılında yapıldığı kabul edilerek fiyat farkı alacağının hesaplatılması ve sonucuna göre hüküm kurulmasıdır.3-Alacağa temerrüd faizi uygulanabilmesi için dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi hükmü gereğince usulüne uygun temerrüde düşürülmesi zorunludur. Alacağın bir kısmının dava edilmesi, ancak dava edilen kısım için dava tarihi itibariyle temerrüt oluşturur. Davalı iş sahibinin davadan önce temerrüde düşürüldüğü kanıtlanamadığından temerrüdün dava ve ıslah tarihlerinde oluştuğu kabul edilerek, dava dilekçesinde talep edilen kısma dava tarihinden, ıslahla arttırılan kısma ise ıslah tarihinden faiz yürütülmesi gerekirken bir ayrım yapılmaksızın hükmolunan alacağın tamamına dava tarihinden faiz yürütülmesi de kabul şekli itibariyle doğru olmamıştır.Kararın açıklanan bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3. bentler gereğince temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.