Dava, asansör imalâtının sözleşmeye aykırı olması nedeniyle sözleşmeye uygun hale getirilme bedelinin davalıdan tahsili istemiyle açılmıştır. Davalı, teslimden sonra ayıp ihbarında bulunulmadığını, montaj yerinin uygunsuzluğundan kaynaklanan eksik imalâttan sorumlu tutulamayacaklarını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 30.07.2007 tarihinde yapılan teslimden sonra makûl sürede açık ayıp ihbarının yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Taraflar arasında imzalanan 19.09.2006 tarihli sözleşmeyle davalı, kabin alanı 1 m2 olmak üzere 4 kişilik insan asansöründen 3 adet imal ederek montajını yapmayı, malzeme ile montaj hatalarına karşı 2 yıl garanti vermeyi yükümlenmiştir. Asansörler 30.03.2007 tarihinde teslim edilmiş ise de, taban alanları 1 m2’den küçük olduğu, 4 kişilik kapasitede olmadığı tesbit raporu ve mahkemece yapılan bilirkişi incelemesiyle sabittir. Davalı yüklenici bu eksikliğin asansör kuyusundaki hatalardan kaynaklandığını belirterek raporlara itiraz etmiştir. Borçlar Kanunun 356/I. maddesi uyarınca yüklenicinin sorumluluğu, genel olarak, işçinin hizmet akdindeki sorumluluğuna dair olan hükümlere (BK. 321. md.) tâbidir. Yüklenici bu özen borcunun sonucu, imalini yükümlendiği eseri, sözleşmesine, fen ve tekniğine, iş sahibinin amacına uygun yapmakla yükümlüdür. Öte yandan imalâta ilişkin garanti verilmesi, yasanın aksine, garanti süresinde ortaya çıkacak ayıpların ihbar süreleriyle bağlı kalınmaksızın derhal giderilmesini istemek hakkının varlığını resmen kabul etmektir. Başka anlatımla yüklenici garanti kapsamında bildirilen kusurları gidermek zorundadır. Yine eser sözleşmelerinde taraflar imal edilecek eserin özellikleri dışında, ölçü ve imal tarzını da kararlaştırabilirler. Bu sözleşmelerde iş sahibi yükleniciden sözleşmede kararlaştırılan bütün nitelikleri taşıyan bir şey beklentisinde olduğundan, yüklenicinin eseri bu beklentilerin tamamını karşılar biçimde imali zorunludur. Tüm bu genel kurallar çerçevesinde somut olaya dönüldüğünde; asansörlerin sözleşmede kararlaştırılan 1 m2 kabin alanına uygun imal edilmediği, eksik alan bulunduğu, böylece 4 kişilik koşulunu da taşımadığı, amaca uygun bulunmadığı ortadadır. Davacı iş sahibi garanti olmasa bile zamanaşımı süresinde bu eksikliğin giderilmesini isteyebilir. Ancak asansörler 30.03.2007 tarihinde teslim edildiğine göre teslimden itibaren makûl sürede eksikliğin giderilmesi veya bedelinin ödenmesinin istenilmesi gerekirken, ayrıca oyalamanın bulunduğu da iddia edilmediğinden davalının zararını arttıracak biçimde 1 yıl bekledikten sonra tesbit yaptırılarak dava açılması BK'nın 98. maddesi yollamasıyla BK'nın 44. maddesine aykırıdır. O halde yapılması gereken iş, 2007 yılı piyasa fiyatlarına göre davacı zararının bilirkişilerden ek rapor alınarak hesaplatılması ve bunun hüküm altına alınmasından ibarettir. Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmadan, hukuki değerlendirmede yanılgıya düşülerek davanın reddi usul ve yasaya aykırı olmuş, kararın bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda (1.) bendde açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2.) bent uyarınca hükmün davacı yararına BOZULMASINA, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 07.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.