Mahkemesi :Bolu 1. Asliye Hukuk MahkemesiTarihi :25.12.2014Numarası :2014/350-2014/538Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Temlik alacaklısı tarafından açılan dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için yürütülen icra takibine karşı yapılan itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kısmen kabulüne dair kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarına gelince;Davacı, dava dışı A..R..Ö..'den temlik aldığı alacağının tahsili için davalı aleyhine icra takibi başlattığını, takibe süresi içerisinde itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptâli ile takibin devamına karar verilmesini istemiş, mahkemece; alınan bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda ise, davalı ile dava dışı A..R..Ö.. arasında düzenlenen 06.06.2012 tarihli sözleşme bedelinden eksik ve ayıplı işler bedeli düşülmüş, bu şekilde belirlenen iş bedeline sözleşme dışı işler bedeli ilave edilmiş ve davalı tarafından yapıldığı düşünülen ödemeler düşülerek sonuca ulaşılmıştır.Dosya içerisinde bulunan ve davalı ile dava dışı A..R..Ö..arasında imzalanan 06.06.2012 tarihli sözleşmenin incelenmesinden, davalının bu sözleşmenin iş sahibi olduğu, dava dışı A.. R.. Ö..'ün ise yüklenicisi olduğu, davacının ise yükleniciden aldığı 07.05.2014 tarihli temliknameye istinaden icra takibi başlattığı anlaşılmaktadır. Bahsi geçen sözleşmede iş bedeli götürü olarak 110.000,00 TL kararlaştırılmıştır. Uyuşmazlık iş bedelinin hesabında ve ödemelerde toplanmaktadır. Sözleşmenin toptan götürü bedelli belirlenmesi durumunda yüklenicinin ve dolayısıyla temlik alacaklısının sözleşmeden kaynaklanan alacağının fiziki oran yöntemi uygulanarak belirlenmesi gerekir. Buna göre, gerçekleştirilen imalâtın, eksiklikler ve niteliğine göre ayıplarda dikkate alınmak suretiyle işin tamamına göre fiziki gerçekleşme oranı belirlenmeli, belirlenen bu oran götürü bedele uygulandıktan sonra yüklenicinin hakettiği iş bedeli saptanmalı, sözleşme dışı işlerin bedelinin ise, yapılan işin iş sahibinin yararına olması durumunda zaman bakımından uygulanması gereken mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 413. maddesi uyarınca yapıldığı yıl serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre hesap edilmesi gerekir. Bu şekilde belirlenen toplam iş bedelinden kanıtlanan ödemeler düşülerek yüklenicinin varsa kalan alacağı saptanmalıdır. Oysa, hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda bu yönteme uygun bir hesaplama yapılmadığından raporun Yargıtay denetimine elverişli olduğundan söz edilemez.Ödemelere gelince; davaya konu sözleşmenin ödeme planı başlıklı 5. maddesinde, 30.000,00 TL ön ödemenin yapılacağı kararlaştırılmıştır. Sözleşme metninden bu peşin ödemenin gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği anlaşılamamaktadır. Şu halde davalı iş sahibi bu peşin ödemeyi yaptığını ispatlamak zorundadır. Mahkemece bu yönde bir araştırma yapılmadan bu peşin ödemenin yapıldığı düşüncesiyle iş bedelinden mahsubu doğru olmamıştır. Yine, mahkemece davalı tarafından üçüncü şahıslara yapılan toplam 43.580,00 TL tutarındaki ödemede iş bedelinden mahsup edilmiştir. Oysa, davacı bu ödemeleri kabul etmemektedir. Şu halde, üçüncü kişilere yapılan ödemelerin geçerli bir ödeme kabul edilebilmesi için yüklenicinin talimat ve muvafakatıyla yapılması zorunludur. Aksi halde, bu ödemeler yüklenici alacağından mahsup edilemez. Davalının üçüncü kişilere yapmış olduğu bu ödemelerin yüklenicinin talimatıyla yapıp yapmadığı araştırılmadan belirlenen iş bedelinden mahsubu da doğru değildir.Bu durum karşısında mahkemece yapılacak iş, az yukarıda açıklanan esaslar dairesinde bilirkişi kuruluna sözleşme kapsamında yapılan ve sözleşme dışı yapılan işler hesap ettirilmeli, bu şekilde belirlenecek toplam iş bedelinden ödemelere yönelik açıklamalar ışığında yapıldığı ispatlanan ödemeler ve davacının dilekçesindeki ödemeye yönelik beyanları dikkate alınarak mahsup edilmeli ve bu suretle davacının kalan alacağı saptanmalıdır.Eksik ve yetersiz araştırmaya dayalı mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 15.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.