Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6221 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 7189 - Esas Yıl 2012





Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili .... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Davacı temlik alacaklısı tarafından davalı iş sahibi idare aleyhine girişilen icra takibine itiraz üzerine duran icra takibi nedeniyle itirazın şimdilik 400.000,00 TL üzerinden iptâline ve takibin devamına, %40 tutarında icra inkâr tazminatına hükmedilmesi istemi ile dava açılmış, 25.01.2010 tarihinde bir yıllık hak düşürücü süre içinde ıslah talebinde bulunularak talep miktarı 518.873,45 TL artırılmak suretiyle 918.873,45 TL’ye çıkarılmış, mahkemece itirazın kısmen iptâli ile takibin 929.396,44 TL üzerinden devamına, asıl alacak 918.873,45 TL’ye takip tarihinden itibaren ticari faiz yürütülmesine %40 tutarında (371.949,38 TL) tazminat talebinin de kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi idare tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davacı alacaklı, temlik alacağının tahsili için .... Müdürlüğü’nün 2009/30847 sayılı dosyası ile 11.09.2009 tarihinde ilâmsız icra takibi yapmış, icra takibinde 918.873,45 TL asıl alacak, 13.871,21 TL işlemiş faiz ve 65,83 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 932.810,49 TL’nin asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %19 oranında faiz yürütülmek koşulu ile tahsilini talep etmiştir. Davalı borçlunun takip konusu alacağın tamamına ve fer’ilerine itirazı üzerine takip durmuş, davacı 01.10.2009 tarihinde açmış olduğu davada itirazın şimdilik 400.000,00 TL üzerinden iptâline ve takibin devamına karar verilmesini istemiş, bir yıllık hak düşürücü süre içinde ve 25.01.2010 tarihinde harçlandırmak suretiyle ıslah talebinde bulunarak talebini 518.873,45 TL artırmak suretiyle toplam 918.873,45 TL’ye artırmıştır. Açıkça görüleceği üzere icra takip talepnamesinde yer alan 13.871,21 TL dava konusu edilmiş değildir. Hâl böyle iken mahkemece asıl alacak tutarı olan 918.873,45 TL üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken asıl alacağa 10.522,99 TL işlemiş faiz eklenerek toplam 929.396,44 TL üzerinden hüküm kurulması 6100 Sayılı Yasa’nın 26. maddesine aykırı görülmüş, kararın bozulması gerekmiştir....3-Mahkemece hüküm altına alınan 929.396,44 TL üzerinden %40 tutarında 371.949,38 TL icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.Dava dışı .... İnşaatı işini davalı idareye karşı üstlenmiş, bu iş nedeniyle doğmuş ve doğacak alacaklarından 2.375.000,00 TL’yi 17.09.2007 tarihinde davacıya temlik etmiştir. Davalı idare kendisine tevdi edilen temliknameye geçerlik tanıyarak temlik alacaklısı davacıya peyder pey ödemelerde bulunmuş, bakiye 918.873,45 TL ödenmeyince davacı icra takibinden önce keşide ettiği 13.08.2009 gün, 07731 sayılı ihtarname ile alacağının ödenmesini talep etmiştir. Davalı idare bu ihtarnameye verdiği 24.09.2009 gün, 463015 sayılı cevabında davacının bakiye temlik alacağının 918.873,45 TL olduğunu kabul etmekle birlikte alacağı temlik eden firmanın bu işle ilgili vermiş olduğu hasar bedelleri ve diğer hukuki blokelerin bu tutardan mahsup edildiğini, davacının 18.09.2009 tarihi itibariyle 760.132,28 TL alacağının mevcut olduğunu ancak genel müdürün talimatı gereği ödemelerin durdurulduğunu bildirmiştir. Görüldüğü gibi davacı bakiye alacağının 760.132,28 TL’lik kısmı takibe itiraz ve dava tarihinden önce davalı idarenin kabulünde olup bu miktar yönünden icra takibine konu edilen alacak likid (muayyen) kabul edilerek %40 tutarında (304.052,90 TL) icra inkâr tazminatına hükmedilmesi gerekirken (371.949,38 TL) icra inkâr tazminatına hükmedilmiş olması İİK’nın 67/2. maddesine aykırı görülmüş, karar bu yönden de bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2 ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilen davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 25.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.