Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 62 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 3146 - Esas Yıl 2016





.Yukarıda tarih ve numarası yazılı hüküm davacı ve davalı vekilleri ile Ferî müdahil .vekili tarafından temyiz edilmiş, davacı vekili tarafından duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili .ile davalı vekili Avukat ... geldi. Davalı yanında Ferî müdahiller vekili avukat gelmedi. Hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu konuşulup düşünüldü:- K A R A R -2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 41/4. maddesi gereğince bir işin duruşmasında bulunan başkan ve üyelerin çoğunluğunun kurul kadrolarında değişiklik, izin veya hastalık gibi nedenler dışında o işin görüşülmesinin yapıldığı kurullarda yer alması zorunlu ise de 02.02.2016 tarihli duruşmada hazır bulunan. emeklilik nedeniyle görevden ayrılmaları,. da üyelik görevinin sona ermesi nedeniyle işin görüşülmesinin yapıldığı bu günkü kurulda yer almaları fiilen ve hukuken mümkün olmadığından temyiz incelemesinin duruşmada hazır bulunan ., üye ... ile duruşmada hazır bulunmayan Daire üyeleri ..., ... ve ...'nin katılması ile yapılmasına karar verilerek işin esası incelendi; Dava, eser sözleşmesine dayalı olarak davalıya borçlu olunmadığının tespiti talebine ilişkin olup mahkemece Dairemizin Bozma ilâmına uyularak davanın kabulüne dair verilen karar davacı ve davalı ile . tarafından temyiz edilmiştir.Davacı ... davasında davalı idare tarafından ihaleye çıkarılan .. işini 1996 birim fiyatları ile 140.000,00 TL keşif bedeli üzerinden %41,52 tenzilatla üstlendiklerini, 03.10.2001 tarihinde işin tasfiyesinin yapılarak 22.10.2001 tarihinde tasfiye kabul tutanağının onaylanarak yürürlüğe girdiğini, kesin hesabın incelenerek, 08.08.2002 tarihinde onaylanarak yürürlüğe girip ödemesinin yapıldığını, davalı idarece 17.04.2003 tarihinde iş bitirme belgesi verildiğini, böylece idare ile ibralaşıldığını, ibralaşmadan sonra düzenlenen müfettiş raporu ile doğmuş ve doğacak alacaklarına tek taraflı olarak el konulduğunu, kendilerinden istenilen bedelin 397.680,01 TL olmasına rağmen davalı idarenin 18 adet Bölge Müdürlüklerindeki alacaklarına el koymaya çalıştığını ve 1.000.000,00 TL alacaklarına bloke konulduğunu, belirterek davalı . idareye 473.595,71 TL borçlu olunmadığının tespitini ve teminat mektubunun kendilerine iade edilmesini talep etmiş, yargılama sırasında 07.06.2007 tarihli dilekçe ile menfi tespit talebine konu parayı dava devam ederken ödediklerini ve 398.000,00 TL'lik teminat mektubunu geri aldıklarını bildirerek taleplerini istirdat istemine dönüşmüştür.Mahkemece 28.05.2012 tarihinde verilen karar ile istirdat davasının reddine, konusuz kalan teminat mektubunun iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, bu kararın davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 06.01.2014 tarih ve 2013/5143 Esas 2014/18 Karar sayılı ilâmı ile bozulmasından sonra bu kez davanın kabulüne, konusuz kalan teminat mektubunun iadesi talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.6100 sayılı HMK'nın “Hukukî Dinlenilme Hakkı” başlığını taşıyan 27. maddesinde “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukukî dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içerir.” hükmü bulunmaktadır. Anayasa'nın 36. maddesinde ve . maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenme hakkı; davalının, usulüne uygun olarak duruşmalara davet edilmesini zorunlu kılar. Bir başka deyişle; mahkeme, davalıyı, savunma hakkı tanımak için usulüne uygun davet etmedikçe yargılamaya devam edip hükmünü veremez. Davalıya, savunma hakkını kullanma imkânı verilmesi, davalıya, usulüne uygun olarak dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ile olur. Somut olayda yargılama sırasında feri müdahil olan .ü 6360 sayılı Yasa gereği davada taraf sıfatını kazandığından bu davalıya hukuki dinlenilme hakkı kapsamında usulüne uygun savunma hakkı tanınarak delillerinin toplanıp değerlendirilmesinden sonra karar verilmesi gerektiğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunmayan .ararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı ...'na, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden ferî müdahil. geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 09.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.