Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6143 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4121 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İzmir 8. Asliye Ticaret MahkemesiTarihi :23.10.2013Numarası :2012/4-2013/397Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili gelmedi. Davalı vekili Avukat İ..K.C.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı avukatı dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur.Davacı vekili, müvekkili yüklenici ile davalı iş sahibi arasındaki sözleşme uyarınca yapılan işlerin teslim edilip kesin kabuller yapıldıktan sonra davalının teftiş raporuna dayanarak 30.07.2001 tarihli yazı ile fazla ödeme yapıldığı iddiasıyla iadesini talep ettiği 121.153,33 TL bedelden borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı vekili ise İzmir İl Telekom Müdürlüğü hizmet alanında yaptırılan şehir içi telefon şebekesi yer altı işlerinde usulsüzlük iddiaları ile 14.05.2001 günlü soruşturma raporu düzenlenip davalıya toplam 121.153,33 TL fazla ödeme tespit edildiğinden davanın reddini talep etmiştir.Mahkemece, "davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya davalı idarenin 30.07.2001 tarih TTŞ.4.35.00.21 sayılı yazılarında belirttiği 121.153,33 TL (YTL)'nin 256,36 TL'sinden borçlu olmadığının tespitine, bakiyesinden borçlu olduğunun tespitine", karar verilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 297/2. maddesi uyarınca gerekçeli kararda; tarafların iddia ve savunmalarının özeti, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan deliller, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin gösterilmesi, hükmün sonuç kısmında da, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi zorunludur.Mahkemece verilen kararın gerekçesinde; toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde, davacının davalı şirkete yaptığı iş sebebiyle sözleşme kapsamına göre davalının 105.675,52 TL fazla ödemesinin bulunduğu anlaşıldığından bu miktar itibariyle davacının davalıya borçlu olduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile davacının davalıya davalı idarenin 30.07.2001 tarih TTŞ.4.35.00.21 sayılı yazılarında belirttiği 121.153,33 TL (YTL)'nin 256,36 TL'sinden borçlu olmadığının tespitine, bakiyesinden borçlu olduğunun tespitine dair karar verildiği belirtilmiş olup, gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu durumda yapılacak iş, 6100 sayılı HMK'nın 297/2. maddesinde gösterilen şekilde ve gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturmayacak şekilde karar vermekten ibarettir.Açıklanan nedenle kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yüklenici yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazları incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşmasında vekille temsil edilmediğinden davacı yararına vekâlet ücreti taktirine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.