Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6097 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2448 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi : Ulukışla Asliye Hukuk HakimliğiTarihi : 04.12.2014Numarası : 2013/126-2014/193Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ve davalı İ.. G.. tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden doğan bakiye iş bedelinin davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın davalılardan S.. Ü.. yönünden reddine, diğer davalı İ.. G.. yönünden kabulüne dair verilen karar davacı vekili ve davalı İ.. G.. tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının tümüyle reddi gerekmiştir.2-Mahkeme kararı davalı İ.. G..'ın “O..D..M.. No:.. Y..Merkez, Y../ARTVİN” adresine tebliğe çıkarılmış ve Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre 18/02/2015'te tebliğ edilmiş sayılmış, davalı İ.. G.. ise gerekçeli kararı 09/03/2015 tarihi itibarı ile öğrenmiş bulunduğunu ifade ederek yine 09/03/2013 tarihinde kararı temyiz etmiştir. Mahkemece temyiz dilekçesi süre yönünden değerlendirilmeden, dosya temyiz incelemesi için Dairemize gönderilmiştir. Bu kapsamda öncelikle davalı İ.. G..'ın temyiz isteminin süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapılan bir tebligatın geçerli sayılabilmesi için; muhatap ya da muhatap adına tebligatı almaya yetkili kişilerden hiçbirisinin gösterilen adreste bulunmaması, tebligat memurunun muhatabın adreste bulunmama sebebini, bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti üyesi, zabıta amir ve memurlarından sorarak öğrenmesi, bu kişinin beyanını tebligat parçasına yazması, tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar ya da ihtiyar heyeti üyelerinden birine yahut da zabıta amir veya memurlarından birine, ilgilisine teslim edilmek üzere vermesi, tebligatı alan kişinin imzasını alması, 2 nolu ihbarnameyi muhatabını konutunun kapısına yapıştırması, bu durumu muhataba bildirmek üzere komşulardan birine haber vermesi ve komşusunun imzasını alması, komşu imzadan imtina ederse bu durumu tutanağa yazması ve buna göre tebligat parçasını iade etmesi gerekir. Bu unsurların tamamı var ise geçerli bir 21. madde uygulaması söz konusu olur, aksi halde geçerli bir 21. madde uygulamasından söz edilemez.Somut olaya gelince; davalı İ.. G..'e gerekçeli kararın tebliği sırasında, 2 nolu ihbarnameyi muhatabın konutunun kapısına yapıştırması, bu durumu muhataba bildirmek üzere komşulardan birine haber vermesi ve komşusunun imzasını alması, komşu imzadan imtina ederse bu durumu tutanağa yazması ve buna göre tebligat parçasını iade etmesi gerekirken, başka bir işlem yapmadan doğrudan taşınmış olması sebebiyle evrakın muhtara tebliğ edildiği ifade edilerek tebligatın ikmâl edildiği bu durumun 7201 sayılı Kanun'un 21. maddesine uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkeme kararının davalıya usulüne uygun tebliğ edilmediği açıktır. Davalı ise gerekçeli kararı 09/03/2015'te öğrendiğini ifade ettiğinden, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 31. maddesine göre davalının bildirdiği öğrenme tarihine göre temyizin yasal süre içerisinde yapıldığı anlaşıldığından davalı İ.. G..'ın temyiz itirazlarına gelince;Davacı vekili, 26/05/2014 havale tarihli dilekçesi ile akdî ilişkinin varlığının ispatı için HMK'nın 225 ve devamı maddeleri uyarınca davalılara yemin teklif etmiş, davalı S.. Ü.. 30/06/2014 tarihli celsede davacı ile aralarında akdî ilişki bulunmadığına dair yemin etmiş ve mahkemece davalı S.. Ü.. yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Diğer davalı İ.. G..'ın Niğde ili Bor ilçesinde ikamet etmesi nedeniyle yemin teklifi için Bor Asliye Hukuk Mahkemesi'ne talimat yazılmış, Bor Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2013/126 sayılı talimat dosyası ile davalı İ.. G..'ın "O.. D.. M.. No:.. Y..Merkez, Y.../ARTVİN" adresine tebligat gönderilmiş, bizzat kendisine tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Talimat mahkemesi tarafından belirtilen gün ve saatte davalı İ.. G..'ın hazır olmadığı görülmüş ve talimat evrakı mahal mahkemesine ikmâlen iade edilmiş olup, mahkemece davalıya usulüne uygun yemin davetiyesi tebliğine rağmen duruşmaya katılmadığı gerekçesi ile davanın davalı İ.. G.. yönünden kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yemin edecek kimsenin mahkemenin yargı çevresi dışında olması başlıklı 236. maddesine göre, mahkemenin yargı çevresi dışında oturan kimsenin, yemin için davaya bakan mahkemeye gelmek zorunda olduğu, ancak yemin edecek kişinin, mahkemenin bulunduğu il dışında oturuyor ve bulunduğu yerde aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yolu ile yemin icrası mümkün değil ise istinabe yolu ile yemin ettirileceği belirtilmiştir. Davaya bakan Ulukışla Asliye Hukuk Mahkemesi ile istinabe yapılan Bor Asliye Hukuk Mahkemesi aynı il sınırları içinde olup HMK'nun açık hükmü gereği aynı il sınırları içerisinde ikamet eden davalıya yemin davetiyesinin mahkemesince çıkarılması gerekirken; istinabe yoluyla tebligat çıkarılmış olması doğru değildir.Bu durumda mahkemece, davalı İ.. G..'e yemin davetiyesi O.. D.. M.. No:.. Y.. Merkez Y../Artvin adresinde bizzat tebliğ edildiği ve bu haliyle davanın görüldüğünü Ulukışla Asliye Hukuk Mahkemesi'nin bağlı bulunduğu Niğde ili dışında oturduğundan HMK'nın 236. maddesi gereğince bulunduğu yerde aynı anda ses ve görüntü nakledilmesi yolu ile yemin icrasının mümkün olup olmadığı araştırılıp mümkün değilse adresinin bulunduğu Artvin-Yusufeli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne yazılacak talimatla yemini yaptırıldıktan sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak, davalı İ.. G.. hakkında yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı İ.. G.. yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı İ.. G..'e geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.