Mahkemesi :Mersin 2. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :06.11.2013Numarası :2009/119-2013/668Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı ve temlik alan vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı ve temlik alan vekili Avukat H..T..S.. geldi. Davalı asil M.. K.. ile İlişkili kişi T.. G.. gelmedi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacılar avukatı dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmıştı. Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -Dava, taşınmaz satış vaadini de içeren karma nitelikli adî yazılı eser sözleşmesi kapsamında işin teslimine karşılık devri vaad edilen taşınmazın üçüncü kişiye devredilmesi nedeniyle yapılan işler bedelinin tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptâli, takibin devamı ve icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı ve temlik alan vekilince temyiz edilmiştir.Davacı yüklenici vekili, dava dışı S.. Mühendislik İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile davalı iş sahibi arasında akdedilmiş bulunan Mersin 7. Noterliği'nin 14.02.2006 tarih ve 1804 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesinin davalı iş sahibince feshedilmesi üzerine, sözleşmesi feshedilen dava dışı yüklenici şirketin eksik bırakmış olduğu işlerin ikmali amacıyla tarafları ile davalı arasında 30.07.2008 tarihli sözleşmenin akdedildiğini, sözleşmeye göre, taraflarının eksik kalan işleri ikmal edip, 15.000,00 TL de bedel ödemesi karşılığında davalı iş sahibinin binanın 1 numaralı bağımsız bölümünün tapusunu taraflarına vermeyi taahhüt ettiğini, sözleşme konusu işlerin tümüyle tamamlanarak Mersin 2. Noterliği'nin 13.08.2008 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davalı iş sahibine işlerin tamamlandığının, 15.000,00 TL bedelin de tapuda ferağ verilmesi sırasında ödeneceğinin ihtarıyla davalının tapuda ferağa davet edildiğini, ancak davalı iş sahibinin tapuda ferağ vermediği gibi sözü edilen dairenin 13.08.2008 tarihinde Nuri Türkmen isimli bir vatandaşa devredildiğini, bunun üzerine yapılan imalâtların bedellerinin ödenmesi istemiyle icra takibine girişildiğini; ancak, icra takibine de itiraz edildiğini ifade ederek itirazın iptâli ile takibin devamına ve lehlerine belirlenecek asgari %40 oranında icra inkâr tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Davalı iş sahibi vekili, tarafları ile dava dışı S... Mühendislik İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. arasında Mersin 7. Noterliği'nin 14.02.2006 tarih ve 1804 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında taraflarının hissesine düşen 3 numaralı bağımsız bölümün 26.06.2008 tarihinden sonra gecikmeli ve sözleşmesine göre bulunması gereken bazı imalâtlar eksik ve kusurlu olarak teslim edildiğini, yine sözleşmesine aykırı olarak yüklenici şirketin arsa üzerine yaptığı binanın 5 yerine 6 daire olduğunun tespiti üzerine tarafların yeniden bir araya gelerek 3 numaralı bağımsız bölüme klima takılması ve taraflarına 15.000,00 TL ödeme yapılması şartlarıyla anlaşma sağlandığını, yapılan bu anlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi üzerine yüklenici şirketin gizli ortağı olan Ferhat Turay'ın kendisini davacı ile tanıştırdığını, eksikliklerin davacı tarafından giderileceğini belirttiğini, bu şekilde hileyle 30.07.2008 tarihli sözleşmenin imzalanmış olduğunu, sonradan davacının yüklenici şirketin yetkilisi T.. G.. ile kavgalı bir şahıs olduğunun öğrenilmesi üzerine aldatıldıklarını anlayarak Mersin 6. Noterliği'nin 13.08.2008 tarih ve 20612 yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 30.07.2008 tarihli sözleşmeyi feshettiklerini, esasen bu sözleşmenin geçersiz olduğunu, geçerli olduğu kabul edilse bile davacının tarafları yararına yapmış olduğu hiçbir imalâtın bulunmadığını, takip dayanağı olarak gösterilen faturalarda yapıldığı ileri sürülen imalatların ve bedellerinin de şişirilmiş olduğunu, kaldı ki; sözleşme tarihi ile fatura tarihleri arasındaki kısa süre nazara alındığında, faturalarda gösterilen işlerin bu kadar kısa sürede bitirilmesinin söz konusu olmayacağının açıkça anlaşılacağını, diğer taraftan; 06.09.2007 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Durum Tespit Tutanağı'nda işin fiziki gerçekleşmesinin %95 olarak belirlendiğini, kalan kısmın iş bedeli olarak düşünülmesi halinde bu kısmın 30.000,00 TL tutarında olacağını, davacının talebinin ise yaklaşık 90.000,00 TL olduğunu ifade ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.Mahkemece, davacı tarafın dayandığı faturaların bir kısmının dava dışı yüklenici şirketin işlerin tamamlandığına dair Asliye Ticaret Mahkemesi'nde yaptırdığı tespitten sonrasına ilişkin olduğu, binanın tamamına yönelik iddia edilen eksik işlerin belirtilen tarihler arasında tamamlanmış olmasının hayatın doğal akışına uymadığı gibi faturalarda yer alan malzemenin binada kullanıldığının da tespit edilemediği, taraflar arasında akdedilen adî yazılı sözleşmenin gayrimenkul satış vaadini de içerdiği, dolayısıyla geçersiz olduğu, geçersiz sözleşme nedeniyle tarafların birbirlerine verdikleri şeyleri geri isteyebilecekleri, ancak davacının yaptığı işi kanıtlayamadığı, 13 günlük sürede noksan işin tamamlandığı iddiasının hayatın olağan akışına uygun olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.Somut olayda hukuki ilişki incelendiğinde; ilk olarak davalı iş sahibi dava dışı S... Mühendislik İnşaat Turizm Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ile 14.02.2006 tarihinde noterde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi akdetmiştir. 06.09.2007 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Durum Tespit Tutanağı'nda işin yaklaşık %95 aşamasında tamamlanmış olduğu tespit edilmiş, bu tutanakta dava dışı yüklenici şirket adına beyanda bulunan E.. S.. imzalı beyanında, inşaatı 31.07.2007 tarihinde tamamladıklarını, bu tarihte tüm işçilerin çıkışlarını verdiklerini sadece bekçilik yapmak üzere bir sigortalı çalışanlarını bıraktıklarını ifade ettmiştir. Davalı iş sahibi, 30.07.2008 tarihinde arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesini feshettiğini ifade ederek dava dışı yükleniciye ihtarname göndermiş, aynı gün davacı yüklenici ile dava konusu edilen sözleşmeyi imzalamıştır. 06.08.2008 tarihinde ise, dava dışı yüklenici şirket davalı iş sahibine noterden cevabi ihtarname keşide ederek, sözleşme kapsamındaki tüm edimlerini ifa ettiğini, tek eksiklik olan genel iskân ruhsatının alınması için de, iş sahibinin bizzat başvurusu gerektiğini ifade ederek 1 numaralı bağımsız bölümün adlarına tescilini talep etmiştir. Yine, dava dışı yüklenici şirket 11.08.2008 tarihinde mahkemeye başvurarak, taraflarınca işin sözleşme şartlarına uygun olarak teslim edilmiş olduğunun tespitini talep etmiş, 13.08.2008 günü mahkemece mahallinde keşif icra edilmiştir. Aynı gün, davacı yüklenici noterden göndermiş olduğu ihtarname ile işleri tamamladıklarını, ancak 11.08.2008 günü taraflarına tapudan ferağ verilmesi gereken 1 numaralı bağımsız bölümün verilmediğini, 15.000,00 TL ödemeyi de yapmaya hazır olduklarını ifade ederek davalı iş sahibini tapuda ferağ vermeye davet etmiş, yine aynı gün davalı iş sahibi de davacı yükleniciye noter ihtarnamesi keşide ederek işlerin dava dışı yüklenici şirket tarafından tamamlandığını, davacı yüklenicinin hiçbir iş yapmadığını, kendisini kandırdıklarını ifade ederek 30.07.2008 tarihli sözleşmeyi feshettiğini ihtar etmiştir. Bu arada, 1 numaralı bağımsız bölümün tapusu da dava dışı Nuri Türkmen'e devredilmiştir. 22.08.2008 tarihinde ise, davalı iş sahibi ile dava dışı yüklenici şirket yeni bir sözleşme akdederek klima tesisatı hariç işlerin tamamlandığı ifade edilmiş, işin yüklenici şirketçe tamamlanıp iş sahibine 11.750,00 TL verilmesi ve binanın genel iskân ruhsatının alınması konusunda anlaşmış olduklarını imza altına almışlardır. 10.09.2008 tarihinde ise, davacı yüklenici tarafından, davalı iş sahibi aleyhine bağımsız bölümün devredilmemesi nedeniyle yapılan işlerin bedeli karşılığında üçüncü kişilerden alınan malzemelerin faturaları ile sözleşmeye dayalı olarak icra takibine girişilmiş, itiraz üzerine de süresi içerisinde eldeki dava açılmıştır.Taraflar arasında akdedilen 30.07.2008 tarihli sözleşmede, inşaatın yüklenici şirket tarafından tamamlanmaması nedeniyle yüklenici şirket uhdesindeki iken arsa sahibince el konulan 1 numaralı daireye karşılık 15.000,00 TL nakit paranın iş sahibine ödenmesi ile tüm binaya hidrofor, jeneratör, elektrik tesisatı ve aksesuarları ile bina dışı klima tesisatı ve 3, 4 ve 5 numaralı dairelere ait olmak üzere merkezi 36'lık 4 adet klima, bina giriş kapı camları, daire iç ve dış kapıları, mutfak dolapları, binanın tüm iç ve dış boyasının yüklenici tarafından yapılacağı kararlaştırılmıştır.Kural olarak, taşınmaz satış vaadini de içermesi nedeniyle resmi şekilde düzenlenmesi gereken 30.07.2008 tarihli sözleşmenin adî yazılı şekilde düzenlenmiş olması nedeniyle geçersiz olduğu kabul edilmekteyse de, tarafların iradelerinin yüklenici tarafından yapılan işin bedelinin 1 numaralı bağımsız bölümün bedeliyle 15.000,00 TL nakit karşılığında uyuştuğu anlaşılmaktadır. Bu yönüyle, somut olayda, sözleşmenin bir bütün halinde geçersiz olduğu görüşü yerine, doktrinde de kabul edilen ve özellikle İsviçre Hukuku'nda Giger tarafından savunulan kısmi butlan görüşünün uygulanması gerekir. Bu görüşe göre, sözleşmenin taşınmaz satış vaadini içeren kısmı geçersiz olmakla birlikte, iş bedeli konusunda tarafların iradeleri uyuşmuş olduğundan, iş bedelinin sözleşme hükümleri doğrultusunda belirlenmesi gerekecektir. Bu durumda, yüklenici davacının hak ettiği iş bedeli sözleşme tarihinde geçerli bulunan mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre belirlenen 1 numaralı bağımsız bölüm bedelinin 15.000,00 TL eksiği olarak kabul edilmelidir.Mevcut durum itibariyle, Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/350 Değişik İş sayılı dosyasında tespitin yapıldığı ve işlerin bütün olarak tamamlandığı yönünde bilirkişi raporunun alındığı 13.08.2008 tarihi itibariyle, gerek 14.02.2006 tarihli arsa payı karşılığı inşaat yapım sözleşmesi gerekse 30.07.2008 tarihli taraflar arasında akdedilmiş bulunan sözleşme ayaktadır. Bir sözleşmenin ayakta olduğu dönemde yapıldığı anlaşılan işlerin o sözleşmenin yüklenicisi tarafından yapılmış olması yüklenici yararına karine niteliğindedir. Aksini ileri süren iş sahibinin, bu karinenin aksini ispatlaması zorunludur. Her ne kadar, 30.07.2008 tarihli sözleşme taşınmaz satış vaadini içermesi nedeniyle resmi şekilde yapılmadığından geçerli kabul edilemezse de, tarafların bir binanın ikmal inşaat işlerinin yapılması konusunda iradelerinin uyuştuğu anlaşılmakta olduğundan, bu sözleşmenin geçersizliğinin ileri sürülerek, bu sözleşmede yazılı işlerin davacı yüklenici tarafından yapılmadığı savunmasında bulunmak, açıkça hakkın kötüye kullanımı niteliğinde olacaktır. Diğer taraftan, sözleşmenin feshi konusunda yüklenici şirket ile davalı arsa sahibinin iradeleri birleşmediğinden ya da fesih konusunda verilmiş bir mahkeme kararı bulunmadığından düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi de ayaktaysa da, davalı iş sahibinin 30.07.2008 tarihinde kendisini bu sözleşmeyle bağlı tutmayan beyanı karşısında, kalan işlerin bu sözleşme kapsamında tamamlandığını ileri sürmesi de iyi niyet ilkelerine uygun düşmeyecektir. Kaldı ki, yargılama sırasında beyanı alınan ve kendisine verilen vekaletname doğrultusunda davalı iş sahibinin yurt dışında olduğu dönemlerde yurt içindeki işlerini yürüttüğü anlaşılan davalı tanığı H.. K.., inşaatın 2007 yılının Haziran ayında bittiğini ve Temmuz ayında yüklenici şirket tarafından binanın teslim edildiğini ifade etmiştir. Bu haliyle, gerek davalı tanığı H.. K..'in beyanı gerekse 06.09.2007 tarihli Sosyal Güvenlik Kurumu Durum Tespit Tutanağı içeriğiyle 2007 yılının Temmuz ayında dava dışı yüklenici şirketin inşaat sahasını terkettiği de anlaşılmaktadır. Bu durumda, 30.07.2008 tarihli sözleşmede yazılı bulunan işlerin dava dışı şirket tarafından tamamlandığının kabulü mümkün değildir.Yapılan açıklamalar ışığında mahkemece, 30.07.2008 tarihli sözleşmede yükleniciye devri öngörülen 1 numaralı bağımsız bölümün sözleşme tarihindeki mahalli serbest piyasa rayiçlerine göre bedeli bilirkişilere belirletilip, bu bedelin 15.000,00 TL eksiğinin 30.07.2008 tarihli sözleşmede gösterilen işler bakımından götürü usulde iş bedeli olarak kabul edilip, yüklenici davacı tarafından tamamlandığı anlaşılan işlerin bedeli bakımından itirazın iptâli ile takibin devamına ve her halde alacak likid olmadığından icra inkâr tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmelerle davanın tümden reddine karar verilmesi doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.Kararın açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yüklenici ve temlik alan vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yüklenici ve temlik alan yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davacı ve temlik alan tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz eden davacı ve temlik alana geri verilmesine, 30.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.