Mahkemesi :Bakırköy 7. Asliye Ticaret MahkemesiTarihi :06.03.2014Numarası :2011/127-2014/64Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Asıl ve karşı dava eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup, asıl dava bakiye iş bedeli alacağının tahsili, karşı dava ise eksik ve ayıplı işler nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen karar taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı taşeronun tüm, davalı-karşı davacı yüklenicinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık 16.05.2007 tarihli “A..K..49 Dairelik B..Y..İnşaat T.. Sözleşmesi” ile 29.07.2008 tarihli “Bahçelievler Çalışlar Sözleşmesi”nden kaynaklanmıştır. Asıl davada davacı taşeron, davalı yüklenicidir. Davacı, davalı yüklenicinin yapmakta olduğu inşaatların kaplama, boya, kartonpiyer ve asma tavan işlerinin yapımını taşeron olarak üstlenmiştir.Davacı taşeron tarafından açılan asıl davada, bakiye iş bedelinin tahsili istenilmiş olup, davalı vekili cevap dilekçesinde müvekkili tarafından davacıya nakit ve çek olarak ödeme yapıldığını belirterek dilekçe ekinde davacıya yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgelerini sunmuş, davacı taşeron 13.05.2010 tarihli cevaba cevap dilekçesinde davalıdan 64.000,00 TL aldığını kabul etmiştir. Davalı daha sonra mahkemece alınan 11.04.2012 tarihli ikinci bilirkişi raporuna karşı verdiği 02.05.2012 tarihli itiraz dilekçesinde, davacı taşerona cevap dilekçesinde beyan ettiği ödemeler dışında 59.000,00 TL daha ödeme yaptığını ileri sürerek buna ilişkin ödeme belgelerini de dilekçe ekinde dosyaya ibraz etmiş, 16.07.2012 tarihli dilekçesinde ise, cevap dilekçesi ile 02.05.2012 tarihli dilekçesinde açıkladığı ödemelere ilaveten davacı taşerona 26.000,00 TL daha ödeme yaptığını beyan ederek bu ödemelere ilişkin belge ve bilgileri dilekçesine ekli olarak sunmuştur. Davalı yüklenici tarafından 02.05.2012 ve 16.07.2012 tarihli dilekçeler ekinde sunulan (59.000,00 + 26.000,00) = 85.000,00 TL'lik ödeme belgelerinin sözleşme konusu işle ilgili ve gerçek olması durumunda borcu söndüren belgeler olması nedeniyle dikkate alınması gerekir. Mahkemece davacı taşeron tarafından kabul edilen 64.000,00 TL'lik ödeme dışındaki 02.05.2012 ve 16.07.2012 tarihli dilekçeler ekinde sunulan toplam 85.000,00 TL'lik ödeme belgeleri yönünden yukarıda belirtildiği şekilde bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Davacı taşeron, davalının sonradan sunduğu ödeme belgeleri arasında yer alan bir kısım çekleri davalının dava konusu eser sözleşmelerinden önce kendisine yaptırdığı işlere karşılık aldığını ileri sürmüştür.O halde, mahkemece davalı yüklenicinin 02.05.2012 ve 16.07.2012 tarihli dilekçeleri ekinde sunduğu 85.000,00 TL'lik ödeme belgeleri yönünden az yukarıda açıklandığı şekilde araştırma ve inceleme yapılarak ve davacı taşeron tarafından bir kısım çeklerin kendisine başka bir iş için verildiği savunması ile ilgili olarak ispat külfeti de davacıya yükletilmek suretiyle asıl davanın sonuçlandırılması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer yandan, mahkemece hüküm altına alınan alacağa 16.02.2010 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Asıl davadan önce davacı taşeron tarafından davalıya gönderilen 03.02.2010 tarihli ihtarnamede 21.127,09 TL'nin ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde ödenmesi istenmiş, anılan ihtarname 08.02.2010 tarhinde davalı yükleniciye tebliğ edilmiştir. Bu durumda davalı, ihtarnamenin tebliğ tarihine, ihtarnamede yazılı 7 günlük ödeme süresinin eklenmesi ile bulunan 16.02.2010 tarihinde temerrüde düşmüştür. Görüldüğü gibi asıl davada davalı 21.127,09 TL'lik miktar yönünden 16.02.2010 tarihinde temerrüde düşmüştür. Zira temerrüt ihtarı 21.127,09 TL'lik miktarın ödenmesi istemi ile davalıya gönderilmiştir. İhtarnamede ve asıl dava dilekçesinde istenilen miktar üzerinde kalan ve ıslahla artırılan kısım yönünden sözleşmelerde kesin vade bulunmadığından temerrüd, ıslah harcının yatırıldığı tarihte oluşur ve faizin de ıslah harcının yatırıldığı tarihten yürütülmesi gerekir. Hâl böyle olunca, mahkemece bir ayrım yapılarak hüküm altına alınan alacağın ihtarnamede gösterilen ve davalıdan talep edilen kısmına temerrüt tarihi olan 16.02.2010 tarihinden, ıslah dilekçesiyle talep edilen kısmına da ıslah harcının yatırıldığı tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm altına alınan 71.524,28 TL alacağın tamamına 16.02.2010 tarihinden itibaren faiz uygulanması doğru olmamıştır.Kararın açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı karşı davalı taşeronun tüm, davalı-karşı davacı yüklenicinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı-karşı davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-karşı davacıya geri verilmesine, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.