Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 6026 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 2437 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :İstanbul 4. Asliye Ticaret MahkemesiTarihi :17.02.2014Numarası :2013/187-2014/34Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat N..K.. ve Avukat S..K.. ile davalı vekili Avukat A..K.. geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, cezai şart ayıplı işlerin giderim bedeli, nefaset farkı, fazladan ödenen iş bedelinin tahsili ile davalının teminat mektuplarının paraya çevrilmesinin önlenmesi için haksız olarak aldığı ihtiyati tedbir sonucu, teminat mektuplarının geç paraya çevrilmesi nedeniyle uğranılan zararların tazmini talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davacı iş sahibi şirket ile davalı yüklenici şirket arasında 05.04.1999 tarihli Belde Liman Tesisleri 1. Aşama Rıhtım İnşaatı, dolgu ve tahkimat işlerine ait sözleşme imzalandığı, bu iş nedeniyle davalı tarafça 05.07.1999 tarihli 899.800 $ bedelli kesin teminat mektubu verildiği ihtilâfsızdır.Davacı iş sahibi vekili, dava dilekçesinde davalının sözleşmedeki edimlerini tam ifa etmediği halde, sözleşme bedelinin tamamının ödendiği, davalı yüklenicinin ise teminat mektubunun iade edilmediği iddiasıyla İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2003/36 Esas sayılı dosyasıyla geçici ve kesin kabulün geçerlilik tarihinin tespiti ve teminat mektubunun iadesi davası açtığını, mahkemece davalının sözleşmeye aykırı davranışları nedeniyle iş sahibinin uğradığı zararlar tespit edilerek, yüklenici tarafından açılan davanın red edildiği, derecaattan geçerek kesinleştiği belirtilmiştir. Temyiz incelemesine konu eldeki davaya ilişkin olarak da yüklenici tarafından açılan ve kesinleşen davada tespit edilen cezai şarta ilişkin 890.902 $, ayıplı işlerin giderilmesi için 1.320.000 $, nefaset farkı için 135.000 $, fazla yapılan ödeme için 114.800 $ olmak üzere 2.460.292 $ alacağın 03.01.2011 tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek mevduat faiziyle tahsilini ve teminat mektubuna konulan ihtiyati tedbir sonucu teminatın geç paraya çevrilmesi nedeniyle faiz alacağı olarak 641.310,88 $'ın dava tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek mevduat faiziyle tahsilini talep etmiştir.Mahkemece, yüklenici tarafından İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde açılan 2003/36 Esas sayılı davada alınan bilirkişi raporuyla, eldeki iş sahibi şirketçe açılan dava konusu kalemler yönünden alacak belirlendiği, bu rapora göre verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği dolayısıyla raporun taraflar açısından bağlayıcı olduğu kanaatine varılarak, cezai şart, ayıplı işlerin giderim bedeli, nefaset farkı ve fazla ödenen bedelin tahsili istemleri yönünden yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın talepler aynen kabul edilmiş, sadece teminat mektubunun ihtiyati tedbir nedeniyle geç paraya çevrilmesi sebebiyle, davacı iş sahibinin talep edebileceği faiz alacağına ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi raporunda hesaplanan 638.321,83 $ faiz alacağı aynen benimsenerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.Davalı yüklenici tarafından açılan davadaki talep, geçici ve kesin kabullerin geçerlilik tarihinin tespit ve teminat mektubunun iadesi istemine ilişkin olup, yargılamada talebe bağlı kalınarak değerlendirme yapıldığından, iş sahibi tarafından açılan eldeki davaya kesin delil teşkil etmeyecektir. Mahkemece taraf delilleri toplanarak bu talepler yönünden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulundan rapor alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken kesinleşen davada alınan bilirkişi raporunda kesinleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde eksik inceleme ve hatalı değerlendirmeye dayalı verilen karar doğru olmamıştır.3-Davacı iş sahibi, haksız ihtiyati tedbir kararı nedeniyle, kesin teminatın geç paraya çevrilmesi dolayısıyla 641.310 $ faiz alacağı talep etmiş, mahkemece ihtiyati tedbir kararının verildiği 03.01.2003 tarihi ile davalı yüklenici tarafından açılan davanın kesinleşmesini müteakip, teminat mektubunun nakde çevrildiği 06.05.2013 tarihleri arasında kalan süre için 3095 sayılı Kanun'un 4/a maddesine göre hesaplanan 638.321,88 $ faiz alacağına hükmedilmiştir.Yanlar arasındaki sözleşme fesih edilmiş değildir. Davacı iş sahibi, sözleşmeden kaynaklanan bir kısım alacaklarına karşılık, teminat mektubunu nakde çevirmek istediğinde, davalı yüklenici yasal hakkını kullanarak, tedbir kararı almış ve dava açmıştır. Davacının, teminat mektubunu paraya çevirip, çeviremeyeceği yargılama sonucunda belli olacağından, tedbir tarihi ile nakde çevirme tarihi arasında geçen süre için faize hükmedilmesi doğru olmamıştır. Kaldı ki sözleşme ve yüklenici tarafından açılan dava tarihinde yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK'nın 112. maddesi uyarınca tedbir kararı aksi belirtilmedikçe hüküm verilmekle kalkacağından yüklenici tarafından açılan davanın karara bağlandığı 31.10.2010 tarihi yerine 06.05.2013 tarihine kadar olan süre için faiz hesabı da hatalıdır.4-Kabul şekli bakımından da mahkemece hüküm altına alınan miktar faiz alacağına ilişkin olduğu halde, alacağın tamamına, dava tarihinden itibaren ayrıca faiz yürütülmesi BK'nın 104/son (TBK 121/son) maddesine aykırı olduğundan bozma nedeni sayılmıştır.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2., 3. ve 4. bentte yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.