Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 594 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 4327 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmış olup hakediş bedellerinin süresinde ödenmemesi nedeniyle munzam zarar ve faiz alacaklarının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece ıslahla artırılan miktar da dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir. ...-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. ...-Sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 101. maddesi hükmünce muaccel bir alacağın borçlusu alacaklının yöntemine uygun ihtariyle temerrüde düşer. Vadenin kesin olarak kararlaştırıldığı veya saklı tutulan bir hakka dayanarak iki taraftan birinin usulen ihbarda bulunarak kesin vadeyi tesbit ettiği hallerde sadece bu günün geçmesiyle borçlu temmerüde düşer. Buna göre bir alacağa temerrüt faizi uygulanabilmesi için alacağın istenebilir olması yeterli olmayıp alacaklının miktar da belirterek ödeme talebini içeren ihtarıyla borçlunun temerrüde düşürülmesi ya da sözleşmede kesin vadenin kararlaştırılmış ya da saklı tutlan bir hakka dayanarak taraflardan birisinin usulen bir ihbarıyla kesin vadenin tayin edilebilir olması zorunludur. Yine sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunup somut olaydaki munzam zarar talebiyle ilgili olarak uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 105/.... maddesi hükmünce, alacaklının uğradığı zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu takdirde borçlu kendisine hiçbir kusur ileri sürülemiyeceğini kanıtlamadıkça bu zararı dahi karşılamak zorundadır. Temerrüt faizi, temerrüde düşen borçlunun para borcunu ödemede gecikmesi halinde alacaklıya ödemek zorunda olduğu asgari miktardır. Alacaklı geç ödeme sebebiyle zararının temerrüt faizinden fazla olduğunu ileri sürüp kanıtlayabiliyor ise aşkın zarar diye de ifade edilen faizi aşan zararını borçludan isteyebilir. Temerrüt faizini talep edebilmek için gecikme nedeniyle uğranılan zararın ispatı gerekmediği halde faizi aşan zarar – munzam zararın istenebilmesi için, alacaklı temerrüt faizi ile karşılanmayan zararının varlığını kanıtlamak zorundadır. Munzam zararın varlığı için de, borçlunun mütemerrit olması, borçlunun temerrüdü ile aşkın zararı arasında nedensellik bağı olması, temerrüt faizi ile karşılanmayan zararın bulunması ve borçlunun zararın doğumunda kusurlu olması koşullarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince, yanlar arasında imzalanan 03.06.2008 gün 12256 yevmiye nolu sözleşmenin ödeme yeri ve şartları başlıklı ........ maddesinde, hakediş raporlarının ihale dökümanında öngörülen ilerleme yüzdeleri üzerinden bu sözleşmenin eki olan Yapım İşleri Genel Şartnamesi'nde düzenlenen esaslar çerçevesinde kanuni kesintilerde yapılarak 30 gün içinde düzenleneceği ve idarece onaylandıktan sonra 30 gün içinde tahakkuka bağlanarak ... gün içinde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bu maddeye göre hakedişlerin miktarı, düzenleneceği tarih ve onay tarihleri açıkça gösterilmediğinden kesin vade bulunduğu kabul edilemez. Bu düzenlemeyle alacağın istenebilir olması koşulları ve süresi belirlenmiş olduğundan kesin vade olarak kabulü mümkün değildir (... ... HD'nin ....04.2008 gün 2007/1286 Esas 2008/2753 Karar, ....09.2007 gün 4307-5443 Ek, 2014/4445 Esas 2014/6204 Karar, ....06.2008 gün 2007/3866 Esas 2008/3896 Karar, ........2011 gün 2011/3774 Esas 2011/5877 Karar sayılı ilâmları).Bu durumda mahkemece sözleşmenin ........ maddesindeki düzenleme kesin vade teşkil etmediği ve davacı yüklenici tarafından davalı iş sahibinin alacak miktarını gösterir ödeme talepli ihtarname ile usulen temerrüde düşürüldüğü ileri sürülüp ispatlanmadığından davacının ..., ..., ..., ..., ... nolu hakedişlerle ilgili temerrüt faizi alacağıyla ilgili talebinin reddine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak yanlış değerlendirme ile ve 818 sayılı BK'nın 104/son maddesine aykırı olarak faize faiz yürütülecek şekilde kısmen kabul kararı verilmesi kanuna açıkça aykırı olmuştur. Munzam zarar yönünden ..., ..., ..., ... nolu hakedişlerle ilgili ... .... Noterliği'nin 27.....2008 gün 38768 yevmiye nolu ihtarnamesi ile dört hakediş bedeli ....073.039,93 TL'nin üç gün içinde ödenmesi belirtilerek, ..., ..., ..., ... nolu hakedişlerle ilgili ... .... Noterliği'nin 08.....2009 gün 25359 yevmiye nolu ihtarnamesi ile dört hakediş bedeli ....459.032,00 TL'nin on gün içinde ödenmesi gerektiği belirtilerek istendiğinden BK'nın 101/I. anlamına uygun temerrüt ihtarıdır. Davacı alacaklı bu hakedişlerdeki alacaklarını değişik banka ve firmalara teminat için temlik ederek kredi çektiği ve kredi faizi ödemek zorunda kaldığından ihtarnamelerde talep ettiği hakediş alacakları için temerrüt tarihlerinden bu hakedişlerin ödendiği tarihlere kadar ödemek zorunda kaldığı faizi aşan munzam zararına neden olduğu gibi bu zararın oluşmasında davalı iş sahibi ihtara rağmen ödemedeki gecikme nedeniyle kusurludur.Bu halde munzam zarar talebiyle ilgili olarak mahkemece, öncelikle ... .... Noterliği'nin 08.....2009 gün 25359 yevmiye nolu ve ... .... Noterliği'nin 27.....2008 gün 38768 yevmiye nolu ihtarnamelerinin tebliğ tarihleri ilgili noterliklerden sorulup tebliğ tarihlerine tanınan ödeme süreleri de eklendikten sonra ihtarnamelerde belirtilen hakediş alacaklarının temerrüt tarihlerinin saptanması, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... nolu hakedişlerin ödeme tarihlerinin davalı iş sahibinden sorulup tespit edilmesinden sonra, hükme esas raporu düzenleyen bilirkişi kurulu marifetiyle bu hakedişler teminat gösterilip kredi alınan banka ve kuruluşların defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak hakediş miktarları ile kullanılan kredi miktarları karşılaştırılıp hakediş miktarlarından fazla olmamak üzere, davacının aldığı krediler nedeniyle temerrüt tarihlerinden ödeme tarihlerine kadar banka ve kuruluşlara ödemek zorunda kaldığı kredi ve temerrüt faizi miktarı konusunda gerekçeli ve ... denetimine elverişli ek rapor alınarak değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan munzam zarar alacağının yazılı miktarda kabul edilmesi de usul ve yasaya aykırı olmuştur. Kararın belirtilen sebeplerle bozulması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, .... bent uyarınca kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine ....02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.