Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 565 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 479 - Esas Yıl 2016





Mahkemesi :Asliye Hukuk MahkemesiYukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak ile ilgili yapılan icra takibine itirazın iptâli, icra inkâr tazminatının davalıdan tahsili talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir....-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. ...-Davacı davasında davalılardan ... ile yapmış olduğu sözleşmeyle mülkiyeti davalı ...'a ait olan, halen davalıların ikametinde bulunan konutun, tamir, tadil ve onarılması işini üstlendiğini, sözleşmedeki işleri yaparken, davalıların yurt dışında olması nedeniyle, ...’da ikamet eden anneleri ...’ın, sözleşmede kararlaştırılan bazı işlerin, sözleşmede kararlaştırılan şeklin dışında yapılmasını istediğini bu nedenle farklı imalatlarda yaptığını, imalâtların tamamen bittiğini ancak davalıların ödeme yapmaktan kaçındıklarını bu nedenle icra takibe başladığın??, davalıların yaptığı itiraz nedeniyle takibin durduğunu belirterek davalıların takibe itirazının iptâline, icra inkâr tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalılar savunmalarında davacı ile aralarında ....08.2012 tarihli sözleşme imzalandığını, bu sözleşme uyarınca davacıya toplam 105.000,00 TL ödendiğini, buna rağmen davacının sözleşmede kararlaştırılan işleri eksik yaptığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir. Mahkemece sözleşme hükümlerine göre yapılan imalâtların 86.937,00 TL, sözleşme dışı yapılan imalâtlarında 30.458,66 TL olmak üzere yapılan imalât tutarının 117.395,66 TL olduğu, ödeme miktarının 101.304,88 TL olup sonuçta davacının ....090,78 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar karar verilmiştir. Taraflar arasında düzenlendiği ihtilâfsız olan sözleşmede imalâtın bedeli toplam 90.000,00 TL olarak kararlaştırılmıştır. Bu haliyle sözleşmedeki bedel 6098 sayılı TBK’nın 480. maddesinde tanımlanan götürü bedeldir. Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hakettiği iş bedelinin saptanması yada iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hakedilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir. Diğer taraftan sözleşme dışı yapıldığı iddia edilen imalâtların bedelinin vekâletsiz iş görme hükümleri uyarınca yapıldığı zamanlardaki mahalli serbest piyasa rayiçleri dikkate alınarak hesaplanması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sözleşme kapsamındaki imalâtlarla ilgili olarak oranlama yapılmaksızın değerlendirme yapılmış, sözleşme dışı imalâtlar yönünden ise bunların bedellerinin nasıl hesaplandığı ve hangi yıl fiyatları olduğu açıklanmamıştır. Yapılması gereken iş yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak tarafların itirazlarının değerlendirilip raporlar arasındaki çelişkilerinde giderilmesi suretiyle rapor alınıp sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir. Açıklanan bu gerekçe kararın bozulması uygun bulunmuştur. ...-Sözleşmelerin nispiliği ilkesi gereği sözleşme, kural olarak o sözleşmede taraf olanları bağlar. sözleşmeden kaynaklanan uyuşmazlıklarda davanın tarafları da sözleşmenin taraflarıdır. ... içtihatlarında ve öğretide bu durum taraf sıfatı olarak adlandırılmaktadır.Taraf sıfatı, bir başka deyişle husumet ehliyeti, dava konusu hak ile kişiler arasındaki ilişkiyi ifade eder. Sıfat, bir maddi hukuk ilişkisinde tarafların o hak ile ilişkisinin olup olmadığının belirlenmesi anlamına gelir. Davacı sıfatı, dava konusu hakkın sahibini, davalı sıfatı ise dava konusu hakkın yükümlüsünü belirler. Uygulamada davacı sıfatı, aktif husumeti, davalı sıfatı ise pasif husumeti karşılayacak şekilde değerlendirilmektedir. Dava konusu şey üzerinde kim ya da kimler hak sahibi ise, davayı bu kişi veya kişilerin açması ve kime karşı hukuki koruma isteniyor ise o kişi veya kişilere davanın yöneltilmesi gerekir. Bir kimsenin davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı tıpkı hakkın mevcut olup olmadığının tayininde olduğu gibi maddi hukuka göre belirlenir. Taraf sıfatının bu anlamda önemli özelliği ise, def'i değil itiraz niteliğinde olması nedeniyle taraflarca süreye ve davanın aşamasına bakılmaksızın her zaman ileri sürülebileceği ve taraflar ileri sürmemiş olsalar bile mahkemece re'sen nazara alınmasıdır.Somut olayda davalılar ... ve ... sözleşmede taraf olmayıp Birsel'in malik Hadice'nin de vekil sıfatıyla hareket etmesi onları sözleşmenin tarafı haline getirmez. Bu davalılar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken tahsil kararı verilmesi doğru olmamış, bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda .... bentte açıklanan sebeplerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, .... ve .... bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine ....02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.