Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5370 - Karar Yıl 2007 / Esas No : 4727 - Esas Yıl 2007





Mahalli mahkemece verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından İstenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: Dava, sözleşmenin feshi nedeniyle ödenenin iadesi ve zararın tahsiline karar verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı kusuru bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, peşin ödemenin tahsiline, dava tarihinde oluşmadığı anlaşılan zarar İsteminin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 06.01.2004 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmıştır. Bu sözleşmede davacı işveren, davalı taşerondur. Davacı işveren 20.12.2004 tarihli ihtarla, taşeronun edimlerini yerine getirmediğini belirterek sözleşmeyi feshetmiştir. Alınan bilirkişi kurulu raporunda, işverenin fesihte haklı olduğu, avansı iade etmesi gerektiği gibi fiyat artışından kaynaklanan davacı zararını da ödemesi gerektiği belirtilmiştir. Mahkemece, işin başkasına yaptırılmasına dair sözleşmenin dava tarihinden sonra 28.03.2005te yapılması nedeniyle fiyat farkının istenemeyeceği, ayrıca projede asıl işverence yapılan değişikliklerin davalıya ek külfet getirmesi karşısında davalının bunları yerine getirmesinin beklenemeyeceği gerekçeleriyle zarar istemi reddedilmiştir. Kural olarak akdi fesihte haklı olan davacı bu nedenle uğramış olduğu zararını da isteyebilir (BK 108/11. madde). Davalının yapmadığı işlerin başka şirkete geç yaptırılmış olması nedeniyle zarann artmasına sebebiyet veren davacı, kuşkusuz bu gecikmesinden sorumludur (BK 98 ve 44. madde). O halde mahkemece yapılması gereken iş, fesihten itibaren makul sürede işlerin yeniden aynı şartlarda yaptırılması için gerekli bedel ile davalıya sözleşme yapılmamış olsaydı en yakın hangi fiyatla yapılabileceği (kaçırılan fırsat) ek raporla bilirkişiye hesaplattırılmalı, aradaki fark (menfi zarar) hüküm altına alınmalıdır. Bu hususlar üzerinde durulmadan yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 17.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.