Dava BK’nın 355 ve devamı maddesinde düzenlenen eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.Yargılamanın sağlıklı bir biçimde sürdürülebilmesi, iddia ve savunma ile ilgili delillerin eksiksiz toplanıp tartışılabilmesi davanın süratle sonuçlandırılabilmesi, öncelikle tarafların yargılama gününden haberdar edilmesi ile mümkündür. Kişin hangi yargı merciinde duruşmasının bulunduğunu hakkındaki iddia ve isnatların nelerden ibaret olduğunu bilebilmesi, usulüne uygun olarak tebligat yapılması ile sağlanabilir. HUMK’nın 73.maddesi hükmünde çok açık bir şekilde vurgulanan temel kurala göre, mahkeme, tarafları dinlemeden onları iddia ve savunmalarını bildirmeleri için usulüne uygun olarak davet etmeden hükmünü veremez. Bu bakımdan davetin ve bunun yazılı şeklinin (davetiyenin) davadaki önemi büyüktür.Dava konusu olayda davalının adresi "Bahariye Caddesi Ankara Sok.No:... Kasımpaşa/İstanbul" olarak gösterilmiş olmasına rağmen dava dilekçesinin tebliğ için çıkartılan tebligat Abide-i Hürriyet Caddesi Kaplancı Apt. No:../.. Şişli/İstanbul”” adresine gönderilmiştir. Dava dilekçesinin gönderildiği adresin davalının doğru adresi olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiğinden söz edilemez.O halde mahkemece dava dilekçesi davalı tarafa usulüne uygun olarak tebliğ edilip savunma yapma olanağı tanınarak varsa bildireceği deliller de toplanmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, 17.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.