Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5327 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 6347 - Esas Yıl 2012





Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedeli alacağının tahsili için yapılan ilâmsız icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.Taraflar arasında imzalanan 14.01.2010 tarihli sözleşme ile davacı yüklenici, davalı iş sahibine ait inşaatta demir hariç tamir işçiliği, kum, çimento, tuğla işçilik giderlerini yapmayı üstlenmiştir. Sözleşmede merdivenler için 2.500,00 TL, diğer işler için 30.000,00 TL muhammen bedel kararlaştırılmıştır. Merdivenler için kararlaştırılan bedel götürü, diğer işler için öngörülen ücret yaklaşık (takribi) bedel niteliğindedir. Götürü bedelli işlerde hakedilen imâlat bedelinin gerçekleştirilen imalâtın tümüne göre fiziki oran bulunup bu oranın götürü bedele uygulanması, yaklaşık bedel tespit edilen işlerde hakedilen bedelin sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 Sayılı BK’nın 366. maddesi hükmünce yapıldığı tarihteki mahalli piyasa rayiçlerine göre saptanması gerekir. Eser sözleşmesinin mevcut olduğu hallerde sözleşme kapsamındaki işlerin kural olarak yüklenici tarafından yapıldığı kabul edilir. Aksinin bunu ileri süren tarafça yasal delillerle kanıtlanması gerekir. Yine eser sözleşmelerinde davacı yüklenicinin bedele hak kazanabilmesi için işi sözleşme ve ekleri, fen ve tekniğine uygun olarak tamamlayıp teslim edildiğini, iş sahibi de iş bedelinin ödendiğini yasal delillerle kanıtlamak zorundadır. İşin yapılıp teslim edildiği tanık beyanı dahil her türlü delil ile ispat edilebilir ise de, sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK’nın 288. madde gereğince 550,00 TL’yi aşan ödemelerin ve işin yüklenici dışında başkasına yaptırdığını senetle ispatı gerekir. Yazılı delil başlangıcı bulunmaması diğer tarafın muvafakatının olmaması ve HUMK’nın 293. maddesi dışındaki hallerde tanık dinlenmesi mümkün değildir.Bu durumda mahkemece hükme esas alınan rapor veren inşaat bilirkişisinden alınacak ek raporla, davacı yüklenicinin sözleşme ile yüklendiği merdiven imalâtı ile ilgili az yukarıda belirtilen açıklamaya göre hak ettiği bedel ve merdiven dışındaki diğer imalâtlar yönünden işin yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçlerine göre (gerçekleştirdiği imalât için) hakettiği bedel hesaplattırılıp, davacının tanık dinletilmesine muvafakatı bulunmadığından tanık beyanlarına davalı tarafından itiraz edildiğinden tanık ifadeleri ile davacının imzasını taşımadığı gibi kabul de etmediği de 5 ajanda sayfasındaki yazı ve hesaplamalar ile cari hareket dökümü dikkate alınmaksızın yasal delillerle kanıtlanan ödemeler düşüldükten sonra sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken bu hususlar üzerinde durulmaksızın eksik inceleme ve yanlış değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 01.10.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.