Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5314 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 1139 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Van 2. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :30.10.2014Numarası :2013/401-2014/560Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemenin; davanın kabulüne dair kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;Taraflar arasında "Köy evi sözleşmesi" başlıklı 16.07.2012 tarihli sözleşme imzalanmış olup, davacı bu sözleşmenin yüklenicisi, davalı ise iş sahibidir. Davacı yüklenici eldeki davada, sözleşme konusu evin kaba inşaatı ile çatısını imal ettiğini, yaptırmış olduğu tespite göre hak ettiği işbedelinin 29.090,71 TL olduğunu, bu iş bedelinden ödenmeyen 9.070,71 TL ile tespit giderleri tutarı olan 925,05 TL olmak üzere toplam 9.996,76 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise herhangi bir hesaplama yapılmadan davacı tarafından yaptırılan tespit sonucu düzenlenen rapor ve ek rapora atıf yapılarak sonuçta, hakedilen iş bedelinin 29.090,71 TL olduğu, davalı tarafından yapılan 20.000,00 TL ödeme mahsup edilerek davacının kalan alacağının 9.090,71 TL olduğu tespit edilmiştir.Dosya içerisinde bulunan delil tespit dosyasından evin kaba inşaatının ve çatısının davacı tarafından imal edildiği, taraflar arasında akdedilen 16.07.2012 tarihli sözleşmede ise iş bedelinin kararlaştırılmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların bedel konusunda anlaşamadığı ve bedelin kararlaştırıldığı yazılı sözleşme bulunmadığından yapılan imalâtın bedelinin sözleşme tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 481. maddesi gereğince yapıldığı 2012 yılı serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre hesap edilmesi gerekmektedir. Oysa, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda böyle bir yöntem uygulanmamış, davacı tarafından yaptırılan tespit sonucu düzenlenen rapor ve ek rapora atıf yapılarak hesap yapıldığından bu raporun hükme esas alınması doğru olmamıştır.Mahkemece yapılacak iş, bilirkişiden davacı tarafından yapılan kaba inşaat ve çatı imalâtının yapıldığı 2012 yılı itibarıyla serbest piyasa rayiç fiyatlarına göre bedelini hesaplayan ek rapor almak, bu suretle bulunacak iş bedelinden ispatlanan 20.000,00 TL mahsup edilerek oluşacak sonuç doğrultusunda karar vermek olmalıdır.Öte yandan, davacı tarafından davadan önce “delil tesbiti” isteminde bulunulmuş ve istemi kabul edilerek Van Sulh Hukuk Mahkemesi'nce delil tespiti yapılmış ve mahkemenin 2013/37 Değişik iş esas sayılı dosyasına bilirkişi kurulu raporu ve ek raporu sunulmuştur. Delil tespiti dosyası kapsamından; davacı tarafından 925,85 TL delil tespiti gideri yaptığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davacı yanca yapılan delil tespiti gideri yargılama giderlerine katılmamış, aksine dava konusu iş bedeli alacağına katılarak hüküm altına alınmıştır. Oysa, 22.03.1976 tarih ve 1/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davanın açılmasından önce yapılan delil tespit giderleri yargılama giderlerinden sayılmaktadır. Bu içtihat 6100 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girmesinden sonra da bir değişikliğe uğramamış olup geçerliliğini sürdürmektedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 400-406. maddeleri uyarınca yapılan delillerin tespitine ilişkin giderler, aynı Kanun'un 323-333. maddelerinde yer alan yargılama giderlerindendir. Mahkemece, delil tespiti giderlerinin yargılama giderleri kapsamında değerlendirilerek davadaki haklılık oranına göre taraflara paylaştırılması gerekirken yazılı şekilde müddeabihe eklenerek hüküm altına alınması da doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca diğer temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.