Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 5286 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 3006 - Esas Yıl 2015





Mahkemesi :Boğazlıyan 1. Asliye Hukuk HakimliğiTarihi :14.10.2014Numarası :2013/388-2014/340Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davacı ile davalı M.. A.. mirasçıları vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:- K A R A R -Asıl dava eser sözleşmesinden kaynaklanan eksik ve ayıplı iş nedeniyle alacak istemine, birleşen dava ise, ayıplı binanın yıkılıp yeniden yapım bedelinin tahsiline ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın ise kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı vekili ile davalı M.. A.. mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekir.2-Davacı ile muris A..S.. arasında Y...Jandarma Hizmet ve Lojman Binası'nın inşaatı için sözleşme imzalandığı ve inşaat devam ederken A..S..'nin ölümü üzerine bu kez S.. S..'nin ikmâl inşaatını üstlendiği, binaların ayıplı olması nedeniyle eksik ve ayıplı iş bedeli istemiyle açılan dava ile bileştirilen Boğazlıyan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/121 Esas, 2004/224 Karar sayılı dava dosyasının yapılan yargılama sonucunda, asıl davanın kabulüyle 64.903,30 TL'nin, birleşen davanın ise, kısmen kabulüyle 556.341,82 TL'nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın davacı Hazine vekili ile davalılardan M.. A.. mirasçıları ve S.. Y.. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce; davacı işsahibi vekilinin tüm temyiz itirazları reddedilerek, M.. A.. ve S.. Y.. yönünden araştırmaya yönelik bozulduğu, karar düzeltme aşamasında da harç nedeniyle maddi hata yapıldığı anlaşıldığından maddi hatanın düzeltildiği, anlaşılmıştır.Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda ise,İlk kararı temyiz etmeyen A..S.. mirasçıları açısından kararın kesinleşmesine karşın, asıl davanın reddine, birleşen davanın ise 609.079,00 TL'nin davalılar A..S.. mirasçılarından tahsiline fazla istemin reddine karar verilmesiyle usuli kazanılmış hak kuralı ihlal edilmiştir. Karar bu nedenle bozulmalıdır.3-Davalı M.. A..'nun yönünden yapılan temyiz itirazlarına gelince;yine, verilen ilk kararda asıl davada eksik ve ayıplı iş bedeli istenmiş ve bu bedelin istenemeyeceği Dairemizin bozma ilamında belirtilmiş olmasına karşın, mahkemece bu kez M.. A.. yönünden birleşen davada eksik ve ayıplı işler bedeline hükmedilmiş ve usuli kazanılmış hak ilkesine aykırı karar verilmiştir.Dairemizin bozma ilamında sadece S.. Y.. ve M.. A.. hakkında asıl davanın reddine ve birleşen davada ise sorumlulukları bulunup bulunmadığı konusunda araştırma yapılması istendiğine göre, mahkemece eksik ve ayıplı iş bedelinden M.. A..'nun sorumlu tutulması doğru olmamıştır. Bilirkişi kurulu ek raporunda yıkım ve yeniden yapım bedelinden her iki davalının da sorumlu olmayacağı mütalaasında bulunmuş, mahkemece de bu rapora itibar edilmiş, ancak eksik ve ayıplı iş bedeli hüküm altına alınmıştır.Bu durumda mahkemece yapılacak iş, kazanılmış hak ilkesi de gözetilerek, asıl davada ilk verilen 07.04.2011 tarih 2005/87-2011/183 sayılı kararın Ahmet Seyfi mirasçıları yönünden kesinleştiğinden bu konuda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, M.. A.. ve S.. Y.. hakkındaki davanın reddine, birleşen davada da, yıkım ve yeniden yapım bedelinden M.. A.. ve S.. Y.. hakkındaki davanın reddine, birleşen 2004/121 Esas yönünden verilen hüküm yine A..S..mirasçıları yönünden kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına, M.. A.. ve S.. Y..'nın yıkım ve yeniden yapım bedelinden sorumlu olmadığından her iki davalı yönünden açılan davanın reddine karar vermekten ibarettir.Mahkemece bu doğrultuda karar verilmesi gerekirken, usuli kazanılmış hak ilkesi ihlal edilerek hüküm tesisi doğru olmayıp, kararın bozulması uygun bulunmuştur.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, davacı iş sahibi vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenle kararın davacı iş sahibi yararına, üçüncü bentte açıklanan nedenle davalı M.. A.. mirasçıları yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı M.. A.. Mirasçılarına geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.